kurumsal firmaların yazılım geliştirme ve teknik konulardaki sorunlarına genel bir bakış yazısı, süper tespitler içeriyor:
Top 10 reasons why corporate IT sucks
29 Aralık 2011
Ice Age: A Mammoth Christmas (2011)
Şirin ve eğlenceli kısa bir noel filmi (dizi bölümü gibi) olmuş. Konuyu da ice age evrenine güzel bir uyarlama olarak yapmışlar.
7 / 10
7 / 10
28 Aralık 2011
Why a career in computer programming sucks
Çok güzel noktalara değinen bir makale:
Why a career in computer programming sucks - burda
Why a career in computer programming sucks - burda
27 Aralık 2011
Legend of the void
level atlamalı, özellik açmalı, savaşları sıra tabanlı olan başarılı bir rpg flash oyunu. toplamda 12.1 mb boyutunda olup diablo gibi yaratık keser, eşya toplar, level atlar, öcü kesersiniz. kaydetme mekanizması ve export save game özelliği ile çok başarılı bir oyundur.
legend of the void linkinden oynayabilirsiniz.
legend of the void linkinden oynayabilirsiniz.
Le premier jour du reste de ta vie (2008) [The First Day of the Rest of Your Life]
Hayat ve aile üzerine içinizi ısıtacak çok güzel bir film. İzlemenizi tavsiye ederim.
8 / 10
8 / 10
26 Aralık 2011
Cowboys & Aliens (2011)
Konu farklıymış gibi görünse de işleniş, aksiyonlar, sahneler daha önce izlemediğiniz herhangi bir şey barındırmıyor. Kendini izletse de genel olarak geyik bir yapım olmuş. Biraz merak öğesi kullanarak sonuna kadar götürüp standart hollywood aksiyonları ile bitiyor.
6 / 10
6 / 10
21 Aralık 2011
Hıdır Kişisel Gelişiyor - Ahmet Şerif İzgören
Sonlarına kadar fazlasıyla geyik bir ortamda geçiyor. Bu iyi anlamda sayılamayabilecek kadar cıvık geldi bana. Sonlara doğru derdini ve uslübunu toparlayıp sunuyor. Aman kesinlikle tüm kitabı okuyun diyemem ancak baş karakterin sonlardaki muhabbetlerini okusanız yeterli ve yararlı olacaktır.
[spoiler]
Konuşmalardan bir kısmı: http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=%2316508785
[/spoiler]
[spoiler]
Konuşmalardan bir kısmı: http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=%2316508785
[/spoiler]
19 Aralık 2011
The Debt (2010)
Ajanlı gerilim filmleri içerisinde başarılı sayılabilecek bir yapım olmuş. Gerilimi hissettirmesi son derece başarılı iken İsrailli bir filmin yeniden çevrimi olduğunu öğrenince özgün olmadığı görüyorsunuz. Tamamen semitik yaklaşımda geçmesi de son derece sinir bozucu. Eksi yönlerine gözünüzü yumacaksanız şans verebilirsiniz.
6 / 10
6 / 10
The Guard (2011)
Sıradışı bir irlandalı taşra polisinin büyük bir uyuşturucu kaçakçılığı zamanında yaşadıklarını anlatan absürt ve küfürlü komedi. Bazı cümleler kopmanızı sağlıyor, bazı sahnelerde hüzünleniyorsunuz, bazı sahnelerde hafif sıkılıyorsunuz. Farklı absürt komedi izlemek isteyenler şans verebilir.
6.5 / 10
6.5 / 10
"The Wire (2002)" Sezon 5
Böylece bir yapımın daha sonuna geldik. Şimdiye kadar izlediğim en gerçekçi ve en sağlam şekilde "sistem"i anlatan dizidir. Bazı bölümler bunaltıcı derecede yavaş ilerlese de genele baktığımızda izlemeyenin çok başarılı bir yapımı kaçıracağını belirtmek gerekir. Her şeyin ne kadar da birbirine bağlı olduğunu, dünyanın ne kadar gri olduğunu, sistemin çarklarının farklı insanları aynı rollerde öğüttüğünü şahane bir şekilde anlatmışlar. Bazen çok yavaş ilerlemesine rağmen karakter çeşitliliği, derinliği ve konuşmalardaki ince ayrıntıları gördüğünüzde "vay be adamlar yapmış" diyeceksiniz. Her sezon farklı bir konuya odaklanarak gitmesi biraz konuyu dağıtıyor olsa noktalar birleşince her şey netleşiyor. Bence en iyi sezon 3. sezondu, ilk sezonun sonlarına kadar dayanırsanız ödülünüzü alıyorsunuz. Yine bence 5. sezon ve gazetecelik konusuna gerek yoktu, en kötü sezon oydu.
Sezon 5: 5 / 10
Tümü : 8 / 10
Sezon 5: 5 / 10
Tümü : 8 / 10
18 Aralık 2011
heavy rain tüm olası sonlar
16 Aralık 2011
shared information data model
sid olarak bilinen "ya bu telekom dünyasında kavramlar hep aynı ancak herkes kafasına göre isim veriyor, o zaman nabalım; biz buna bir standart getirelim böylece çindeki dayı ile danimarkadaki teyze türk mahmutla bir araya geldiğinde telekom hakkında konuşurken aynı kavramları konuştuğundan emin olsun" ana fikri ile çıkmış bir veri modeli.
bunu bilen kravatlı takım elbiseli (business casual da olur) artist abiler ablalar kelimeleri yuvarlayarak aggregate business entity, applied customer billing rate derler. acaba kendileri de aggregate nedir business nedir entity nedir düşünürler mi? bu tip jargonları bilerek artistlik seviyenizi ciddi miktarda yükseltmeniz mümkün. ha işi bilen bir amcaya denk gelirseniz sizi donunda sallandırıp bungee jumping yaptırır. bu nedenle adam olunuz, efendi olunuz.
bunun kankaları da vardır
(bkz: etom) [enhanced telecom operations map ]
(bkz: tam) [telecom application map]
http://en.wikipedia.org/wiki/Frameworx_Shared_Information/Data_Model
bunu bilen kravatlı takım elbiseli (business casual da olur) artist abiler ablalar kelimeleri yuvarlayarak aggregate business entity, applied customer billing rate derler. acaba kendileri de aggregate nedir business nedir entity nedir düşünürler mi? bu tip jargonları bilerek artistlik seviyenizi ciddi miktarda yükseltmeniz mümkün. ha işi bilen bir amcaya denk gelirseniz sizi donunda sallandırıp bungee jumping yaptırır. bu nedenle adam olunuz, efendi olunuz.
bunun kankaları da vardır
(bkz: etom) [enhanced telecom operations map ]
(bkz: tam) [telecom application map]
http://en.wikipedia.org/wiki/Frameworx_Shared_Information/Data_Model
13 Aralık 2011
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı - Ahmet Şerif İzgören
Yazarın diğer bir kitabı olan "Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır" ile karşılaştırdığımızda daha hafif ve yüzeysel bir eser olarak kalmış. Uslübü ile yine samimi bir sohbet havasında geçen kitapta kişisel değil toplumsal gelişmek için gereken çabalar anlatılırken, Türkiye'den hem doğru hem yanlış örneklerle ana fikir pekiştirilmiş. Hoş ve yararlı olmuş. Bazı konuları anlatırken kimseyi kırmamaya gayreti epey belli oluyor.
9 Aralık 2011
8 Aralık 2011
günün sözü
"When I was 5 years old, my mom told me that happiness was the key to life. When I went to school, they asked me what I wanted to be when I grew up. I wrote down “happy”. They told me I didn’t understand the assignment. I told them they didn’t understand life."
Türkçesi:
Beş yaşındayken annem bana mutluluğun hayatın en önemli noktası olduğunu söyledi. Okula gittim ve büyüyünce ne olacağımı soran bir ödev verdiler. "Mutlu olacağım" yazıp teslim ettim. Bana ödevi anlamadığımı söylediler. Ben de onlara siz de hayatı anlamıyorsunuz dedim.
Sözün birçok yerde John Lennon'a ait olduğunu söyleseler de çok inandırıcı bulmadım.
Türkçesi:
Beş yaşındayken annem bana mutluluğun hayatın en önemli noktası olduğunu söyledi. Okula gittim ve büyüyünce ne olacağımı soran bir ödev verdiler. "Mutlu olacağım" yazıp teslim ettim. Bana ödevi anlamadığımı söylediler. Ben de onlara siz de hayatı anlamıyorsunuz dedim.
Sözün birçok yerde John Lennon'a ait olduğunu söyleseler de çok inandırıcı bulmadım.
6 Aralık 2011
Ata Demirer Tek Kişilik Dev Kadro 2
Bazı kelimeleri kullanmasa seviye daha da yüksek olabilirmiş. Bazı yerlerde gülmekten bir hal oldum, gülmem bitsin diye bekleyip devam edebildim. Eğlenceli bir buçuk saati garantilediği kesin. Tavsiye edebilirim. (+16)
7.5 / 10
7.5 / 10
5 Aralık 2011
Jodaeiye Nader az Simin (2011) [A Separation]
Karakterlerin ikilemleri, bir yandan İran'daki hayata ufak bir göz gezdirme, daraltan atmosfer yerinde kullanılmış. Sinemayı sadece eğlenmek için kullanan kişilerin daralmasını sağlaması çok olası. Özellikle ilk 45 dakika damardan dram şeklinde olmuş. Herşeyi bir yana bıraktığımızda film gerçekten başarılı. Başarılı olması çok beğeneceğiniz anlamına gelmeyebilir, herkese göre değil.
7 / 10
7 / 10
30 Kasım 2011
29 Kasım 2011
25 Kasım 2011
günün şarkısı
Müşerref Akay - Sevda
dinleyiniz
Bu parçanın başka (ör: Nükhet Duru, Bülent Ersoy) yorumları da mevcut.
dinleyiniz
Bu parçanın başka (ör: Nükhet Duru, Bülent Ersoy) yorumları da mevcut.
23 Kasım 2011
22 Kasım 2011
günün şarkısı
ahmet özhan - kıymetini bil
ahmet özhan tarafından seslendirilen "hayatın kıymetini bil, adam ol" ana fikirli güzel musiki eseri.
sözleri de aşağıdaki şekilde:
dert etme kendine dostum herşeyi
şu geçen zamanın kıymetini bil
eksiltme yüzünden sakın neşeyi
şu geçen zamanın kıymetini bil
ağlama gözlerim bir pınar değil
üzülme bu mevsim sonbahar değil
kır o kadehleri onlar dost değil
şu geçen hayatın kıymetini bil
yakmasın kalbini derin bir yara
olmasın kaderin saçından kara
sevilen vefasız seveni ara
sana dost olanın kıymetini bil
ahmet özhan tarafından seslendirilen "hayatın kıymetini bil, adam ol" ana fikirli güzel musiki eseri.
sözleri de aşağıdaki şekilde:
dert etme kendine dostum herşeyi
şu geçen zamanın kıymetini bil
eksiltme yüzünden sakın neşeyi
şu geçen zamanın kıymetini bil
ağlama gözlerim bir pınar değil
üzülme bu mevsim sonbahar değil
kır o kadehleri onlar dost değil
şu geçen hayatın kıymetini bil
yakmasın kalbini derin bir yara
olmasın kaderin saçından kara
sevilen vefasız seveni ara
sana dost olanın kıymetini bil
17 Kasım 2011
"The Wire (2002)" Sezon 4
Bu sezon da ikinci sezon gibi ana konunun daha az işlendiği bir sezondu. Bazı bölümler sıkıcıydı, sonlara doğru toparladı ve hareketlendi. The Wire standartlarında sezon sonu bölümleri ile bitti. Sistemin çarklarının bireyleri, çabaları boğmasını gerçekten çok sağlam bir şekilde anlatıyorlar. Karakter derinliği ve çeşitliliği göz dolduruyor. Harcanan karakterler de ayrı sürprizler yaşatıyor.
7.5 / 10
7.5 / 10
15 Kasım 2011
Tenkû no shiro Rapyuta (1986) [Castle in the Sky]
Muhtemelen eşek kadar adam halimle ve yapımından 25 sene sonra izlemiş olmam nedeni ile izlerken acayip sıkıldığım, anime değil de çocuklara yönelik çizgi film olarak nitelendirmek gereken -bence- dandik yapım. Miyazaki'nin bazı yapımları boğucu derecede sıkıcı, bazı yapımları şirin oluyor, bu benim için ilk kategoridendi.
4 / 10
4 / 10
12 Kasım 2011
Mass Effect 2 (PS3) 1080p upscaling
Muhtemelen PS3'e port edilmiş bir oyun olması nedeni ile Mass Effect 2 grafikleri (özellikle oyun içi grafikleri) PS3'te çok kötü görünüyordu. Sanki 576p (PS3'te zorunlu bulunan ve kutucuğundaki işareti kaldıramadığınız en alt görüntü seviyesi) veya 720p'ye (emin değilim) düşürülmüş gibi garip bir görüntü vardı, ara videolar ise fena değildi.
Nette araştırırken eğer ps'nin kafasını karıştıracak bir ayar verilmişse en alt görüntü kalitesine düştüğü yazıyordu. (Oyun 720p) Ayrıca anti-aliasing'in de başarısız olduğundan bahsetmişler, gayet doğru. Nesnelerin kenarları duruma göre göze batacak kadar pürüzlü olabiliyor. Bu durumun çözümü mevcut değil anladığım kadarı ile. Hatta Xbox-360 ile beraber oyun konsollarında anti-aliasing özelliği bulunmadığını da iddia etmişler.
PS3 ayarlarında ps upscaler'ı açınca görüntü çok daha iyileşti. Ek olarak oyuna özel film grain effect ayarını kapatınca görüntünün biraz daha iyileştiğini iddia edenler var.
PS3 ayar adımları aşağıdaki gibi:
settings->game settings->ps upscaler = full screen
Umarım birilerinin işine yarar.
Nette araştırırken eğer ps'nin kafasını karıştıracak bir ayar verilmişse en alt görüntü kalitesine düştüğü yazıyordu. (Oyun 720p) Ayrıca anti-aliasing'in de başarısız olduğundan bahsetmişler, gayet doğru. Nesnelerin kenarları duruma göre göze batacak kadar pürüzlü olabiliyor. Bu durumun çözümü mevcut değil anladığım kadarı ile. Hatta Xbox-360 ile beraber oyun konsollarında anti-aliasing özelliği bulunmadığını da iddia etmişler.
PS3 ayarlarında ps upscaler'ı açınca görüntü çok daha iyileşti. Ek olarak oyuna özel film grain effect ayarını kapatınca görüntünün biraz daha iyileştiğini iddia edenler var.
PS3 ayar adımları aşağıdaki gibi:
settings->game settings->ps upscaler = full screen
Umarım birilerinin işine yarar.
11 Kasım 2011
Crazy, Stupid, Love. (2011)
Filmi klişe çorbası olarak özetleyebiliriz. İzlemeden önce de ne ile karşılacağımı aşağı yukarı tahmin etmiştim, bazı komik sahneler hariç genel olarak çok boş ve daha önce bin kere izlediğimiz olayları gösteriyor. Ek olarak Julianne Moore ve Emma Stone kötü oyuncu seçimleri olmuş.
5 / 10
5 / 10
10 Kasım 2011
Stranger Than Fiction (2006)
Konusu ile sıradan yapımlardan ayrılan, farklı bir hikaye izlemek isteyenlere önerilebilecek değişik bir film. Biraz da "şu hayatı nasıl yapamak istiyorsanız yaşayın, hayat kısa" ana fikirli kendini iyi hisset yapımlarına dahil edilebilir.
7 / 10
7 / 10
2 Kasım 2011
Medeni Hali: Kadın
Dün Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi'de "Medeni Hali: Kadın" isimli oyuna gittim. Bir erkek olarak "ne işin vardı olm öyle bir oyunda" derseniz hanım merak edince beraber gittik. Oyunu özetlemek gerekirse 8 tane kadının hayatındaki "kendine göre" dertlerini izliyoruz. Ara ara güldürse de genel olarak bunaltıcı bir deneyimdi. Özellikle önlerde oturursanız bir sağa bir sola devamlı kafanızı çevirmekten boynunuzu ağrıtabilirsiniz. Sahne geçişlerindeki iğrenç müziği nasıl yapmışlar anlayamadım, rahatsız edici seslerden oluşan o kısa şeye uyuz oldum.
Çok şükür ki 1 saat sürdü de daha fazla daralmadan çıktım. Zaten bir tane kadın ve dertleri ile uğraşmam yeterince kasıyorken (:D) ek olarak 8 kadının derdini dinlemek çok sıkıcı geldi. Ayrıca hepsi ağlıyor hiçbir çözüm üretmiyor kardeşim, hep standart kadın bakış açısı iyi anlatılmış. Evli olan da evlenmek isteyen de, çocuk isteyen de çocuğu olan da içinde bulunduğu durumda ağlıyor da ağlıyor. Bu tespit aslında çok gerçekçi. Çocuğu olan kendine zamanı olmadığına ağlıyor, çocuk sahibi olacak olan kadın "ay nasıl bakacağım" diye ağlıyor vs. vs. Oyunun hedef kitlesi 30lu yaşlarındaki bekar kadınlar, bu da salonun %80'inin böyle olmasını açıklıyor.
Ek olarak tiyatroya bile içki içip gelerek leş gibi içki kokusu ile etrafını rahatsız edenlere de "oha be kardeşim" diyorum.
Çok şükür ki 1 saat sürdü de daha fazla daralmadan çıktım. Zaten bir tane kadın ve dertleri ile uğraşmam yeterince kasıyorken (:D) ek olarak 8 kadının derdini dinlemek çok sıkıcı geldi. Ayrıca hepsi ağlıyor hiçbir çözüm üretmiyor kardeşim, hep standart kadın bakış açısı iyi anlatılmış. Evli olan da evlenmek isteyen de, çocuk isteyen de çocuğu olan da içinde bulunduğu durumda ağlıyor da ağlıyor. Bu tespit aslında çok gerçekçi. Çocuğu olan kendine zamanı olmadığına ağlıyor, çocuk sahibi olacak olan kadın "ay nasıl bakacağım" diye ağlıyor vs. vs. Oyunun hedef kitlesi 30lu yaşlarındaki bekar kadınlar, bu da salonun %80'inin böyle olmasını açıklıyor.
Ek olarak tiyatroya bile içki içip gelerek leş gibi içki kokusu ile etrafını rahatsız edenlere de "oha be kardeşim" diyorum.
31 Ekim 2011
Sidikli Kasabası Müzikali
Oyun linki
"Ünlü Broadway müzikali, Devlet Tiyatroları sahnelerinde! Dünyanın ısındığı, suların azalmasıyla birlikte tuvalete girmenin sınırlanarak özel bir şirketin denetimine verildiği bir yerde geçer oyunumuz. Tuvalet parasını ödeyemeyenlerin gizemli Sidikli Kasabası'na gönderildiği, bir gidenin bir daha geri gelmediği, kimsenin birbirinin gözünün yaşına bakmadığı, tüm genel tuvaletlerin özelleştirildiği bu yere düşen bir aşk ateşi aynı zamanda süre giden sisteme karşı çıkışın da kıvılcımı olur."
Geçen Cumartesi akşamı "Sidikli Kasabası Müzikali"ne gittim. Broadway diyince insan acaba nasıl bir oyun diye meraklanıyor. Uyarlama oyunların pek başarılı olduğunu görmediğimden aslında beklentim düşüktü. Oyunculuklar ve performanslar başarılıydı. Süresi epey uzun, bazı sahneler çok başarılı (ağır çekim ve düşme sahneleri); genel olarak eğlenceli anları olmasına rağmen eh işte bir oyundu. Belki de yazarın kendine has ukalalığı itici gelmiş olabilir.
Not: Arkamda oyun boyunca tespih çeken dayıya da birşey diyemiyorum. Bu oyunda ne kadar metafor olursa olsun, sistem eleştirisi yapılırsa yapılsın, elimizdeki malzeme ile dünyanın çok da şansı olmadığını görebiliyoruz. Yine de umutlu olmak lazım.
Orijinal oyun hakkında bilgi için: burda
"Ünlü Broadway müzikali, Devlet Tiyatroları sahnelerinde! Dünyanın ısındığı, suların azalmasıyla birlikte tuvalete girmenin sınırlanarak özel bir şirketin denetimine verildiği bir yerde geçer oyunumuz. Tuvalet parasını ödeyemeyenlerin gizemli Sidikli Kasabası'na gönderildiği, bir gidenin bir daha geri gelmediği, kimsenin birbirinin gözünün yaşına bakmadığı, tüm genel tuvaletlerin özelleştirildiği bu yere düşen bir aşk ateşi aynı zamanda süre giden sisteme karşı çıkışın da kıvılcımı olur."
Geçen Cumartesi akşamı "Sidikli Kasabası Müzikali"ne gittim. Broadway diyince insan acaba nasıl bir oyun diye meraklanıyor. Uyarlama oyunların pek başarılı olduğunu görmediğimden aslında beklentim düşüktü. Oyunculuklar ve performanslar başarılıydı. Süresi epey uzun, bazı sahneler çok başarılı (ağır çekim ve düşme sahneleri); genel olarak eğlenceli anları olmasına rağmen eh işte bir oyundu. Belki de yazarın kendine has ukalalığı itici gelmiş olabilir.
Not: Arkamda oyun boyunca tespih çeken dayıya da birşey diyemiyorum. Bu oyunda ne kadar metafor olursa olsun, sistem eleştirisi yapılırsa yapılsın, elimizdeki malzeme ile dünyanın çok da şansı olmadığını görebiliyoruz. Yine de umutlu olmak lazım.
Orijinal oyun hakkında bilgi için: burda
Captain America: The First Avenger (2011)
Sıkmadan kendini izletiyor. Kendi içinde ciddi olmaya gayret etmiş, çabaları ve görselleri başarılı, Hugo Weaving yine kötü adam rolünü iyi oynamış. Genel olarak bazı geyik yerler ve diyaloglar hariç izlenebilir olmuş. The Avengers öncesi giriş filmleri furyasından biri ve süper kahraman filmi olduğunu göz önüne alarak beklentinizi belirleyiniz. Ek bilgi yönetmeni Jumanji filminin yönetmeni.
6.5 / 10
6.5 / 10
Green Lantern (2011)
The Avengers öncesi giriş filmleri furyasından biri olduğunu biliyoruz, süper kahraman filmi olduğunu da kabul ediyoruz. Bu nedenle beklentimiz zaten aşağılarda, buna rağmen son derece dandik hikaye akışı ve kütük oyunculuklarla bu vasat yapımı da kabul etmemiz beklenmemeliydi. Oyuncu seçimleri bir iki karakter hariç genelde yerinde olmamış.
5 / 10
5 / 10
30 Ekim 2011
"How Not to Live Your Life (2007)" S01E01
Absürt ingiliz mizahının itici bir adam ile birleştirilmesi ile çerezlik bir yapıma imza atmışlar. İlk bölümde eğlendim, herkese göre değildir muhtemelen ve +18 konuşmalar görüntüler içeriyor.
7 / 10
7 / 10
26 Ekim 2011
The Change-Up (2011)
Konu zaten çok bilindik olduğu için 1-0 geride başlıyor, The Hangover'ın yazarından olması durumu 1-1 yapıyor. Zaten tahmin edebileceğiniz aile çiçek böcek geyikleri ile 2-1 yenilmeye başlıyor. İçindeki kendine has kopartan diyalog ve olaylarla durum 2-2 oluyor ve film bitiyor. Zaten tahmin edeceğiniz kısımlara takılmazsanız eğlendiriyor. Ek olarak +13 olarak gösterimde olsa da kesinlikle +18 bir yapım, küfür ve cinsellik kullanımı yoğun.
6.5 / 10
6.5 / 10
19 Ekim 2011
"The Wire (2002)" Sezon 3
Açıkçası ilk üç sezon içerisinde en çok kendini izleten ve en sürükleyici sezon buydu. Hikayeyi bu noktada da bitirebilirlermiş kimse de birşey diyemezdi muhtemelen. Gerçeklik duygusu yine o kadar başarılı hissettirilmiş ki son iki bölüm de bunu kanıtlar nitelikte olaylara sahne oldu.
8 / 10
8 / 10
To Catch a Thief (1955)
Hitchcock'un Fransa arka planlı, suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışan eski bir mücevher hırsızının hikayesini anlattığı; bazı imgeleri fark ettiğinizde "helal olsun ne kadar güzel yapmışlar" dediğiniz, genel olarak çok da başarılı olmayan; atmosferi hoş bir yapım.
6 / 10
6 / 10
17 Ekim 2011
Şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır - Ahmet Şerif İzgören
Ahmet Şerif İzgören'i internette bir üniversitede verdiği semineri izleyerek tanımıştım. Sohbet eder gibi yazdığı bu kitapta hayat üzerine bazı noktalara dikkat çekmek istemiş. Çok kısa sürede okuyup bitirmeniz olası. Bilgili ve hayat görüşü güçlü biri ile hoş bir muhabbet etmişsiniz gibi bir tad bırakıyor.
16 Ekim 2011
"Blue Mountain State (2010)" S01E01-02
Zevzek kolej futbol oyuncularının American Pie vari maceraları. +18 geyik bir yapım, kısa olması ve aradaki eğlenceli muhabbetleri ile kendini izletiyor.
6.5 / 10
6.5 / 10
"Justified (2010)" S01E01
Biraz western biraz gizemli geçmişli karakterler. İzledim ancak yeni birşeyler göremediğim için devam etmeyi düşünmüyorum.
6 / 10
6 / 10
14 Ekim 2011
"Suits (2011)" S01E01
Burn Notice ve White Collar'ın yayınlandığı USA Network kanalının hoş bir avukatlık/akıl oyunu dizisi. İlk bölüm 70 dakika olmasına rağmen zamanın nasıl geçtiğini anlamadan bitirmenizi sağlayacak sürükleyicilikte, karakterler eğlenceli. Umut vadediyor.
8 / 10
8 / 10
10 Ekim 2011
Bridesmaids (2011)
İnternette "first world problems" diye bir geyik vardır. Bu filmde de birinci dünya insanlarının problem olarak görebileceği bir konuyu anlatmaya çalışmışlar. Daimi bir yarış halinde olan hepsi ayrı bir karakter bozukluğu içindeki kadınlar bir arkadaşlarının evlenmesi sürecinde yer yer çok iğrenç yer yer garip (komik olması beklenen) olaylar yaşarlar. Ana fikir her zaman olduğu gibi hayatınızdaki dandikliğin sebebi de çözümü sizsiniz düşüncesi. Kadınları tanıyorsanız bazı durumları anlayabiliyorsunuz onun haricinde bu filmi erkeklerin izlemesine ve sinirlenmesine gerek yok. (Bu filmi Hangover 2 ile benzer gören kişiye de yuh diyorum. Anca içindeki bol küfür ile benzeyebilir o da birçok filmde zaten mevcut.) Başroldeki kadın hem yazmış hem oynamış. Ben beğenmedim, süresi de uzun.
4 / 10
4 / 10
6 Ekim 2011
Gizli İkna Taktikleri - Kevin Hogan
İkna taktikleri gerçek hayatta çok işimize yarayabiliyor. Kitabın ismi sanki size ajan gibi herkesi ikna edebileceğiniz bir hava yaratması açısından hem zekice (bu da satın almanız için bir ikna taktiği) hem de saçma olmuş. Genel olarak bazı noktalar çok doğru ve okuması zevkli iken, taktiklerin tek tek üzerinden geçilmesi bir yerden sonra çok sıkıcı bir hal alıyor. Arada on bin dolarlık taktik gibi tasvirler de itici olmuş.
5 Ekim 2011
Bad Teacher (2011)
Horrible Bosses ayarında bol küfürlü komik, eğlenceli ve basit bir film. Çok beklentiye girmeden kafa dağıtmalık bir yapım olduğu gerçeğini kabul ederseniz birçok yerde kopmanız olası. Hep izlediğimiz güzel başlayıp sonra çiçek böceklere bağlayan tarz Hall Pass, 40 Year Old Virgin gibi hikayelerden çok daha iyi ayarlanmış bir hikayesi var. (Tabii benzer hatalara düştüğü yerler var yine de tümüne bakarsak güzel olmuş) Cameron Diaz da oyunculukta döktürmüş.
7 / 10
7 / 10
3 Ekim 2011
İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapılarını Açar / Epiktetos
Düşündüğünüzde bunca yıllık insanlık tarihinde insanlar aşağı yukarı hep aynı sorunlarla aynı mücadelelerle hayatlarını sürdürüp gidiyorlar. Modern psikolojide bile size aktarılanların M.S. 100'lü yıllarda ifade edilmiş olması aslında insanın pek de düşündüğü kadar yol katedemediğini gösteriyor. Ahlakçı bir bakış açısına sahip bir köle olan Epiktetos modern çağ deyimi ile içsel huzurun formülünü çözmüş. 83 sayfalık belki birçok kişiye basit gelecek bu yapıtı okumanızı tavsiye ederim. Kitabı özetlemek gerekirse:
[spoiler]
Etrafınızda olan olaylar neyse odurlar, onlara anlam yükleyen ve sizi etkilemesine izin veren sizsiniz. Siz izin vermedikçe hiçbir güç sizi etkileyemez.
Kontrolünüz altında olmayan şeyleri kabul edip kafanıza takmamayı ve kontrol edebildiklerinizi hayat amacınız çevresinde yönetmeyi becerebilirseniz içsel huzuru yakalayabilirsiniz.
[/spoiler]
Bu basitlikte olaylara baktığınızda aslında herşey çok net.
[spoiler]
Etrafınızda olan olaylar neyse odurlar, onlara anlam yükleyen ve sizi etkilemesine izin veren sizsiniz. Siz izin vermedikçe hiçbir güç sizi etkileyemez.
Kontrolünüz altında olmayan şeyleri kabul edip kafanıza takmamayı ve kontrol edebildiklerinizi hayat amacınız çevresinde yönetmeyi becerebilirseniz içsel huzuru yakalayabilirsiniz.
[/spoiler]
Bu basitlikte olaylara baktığınızda aslında herşey çok net.
2 Ekim 2011
günün sözü
"A compromise is the art of dividing a cake in such a way that everyone believes he has the biggest piece."
-Ludwig Erhard
"Uzlaşma, bir pastayı herkesin kendisinin en büyük payı aldığını düşünecek şekilde bölme sanatıdır."
-Ludwig Erhard
-Ludwig Erhard
"Uzlaşma, bir pastayı herkesin kendisinin en büyük payı aldığını düşünecek şekilde bölme sanatıdır."
-Ludwig Erhard
28 Eylül 2011
"Mad Men (2007)" S01E01
Daha önce yorgunken ilk bölümü izlemiştim ancak çok sarmamıştı. Uzun süre sonra yeniden başlamaya karar verdim. 1960lar atmosferi başarılı yansıtılmış, ikilem içindeki karakterlerin dramı çok yeni bir konu olmasa da işleyiş ve diyaloglar açısından iyi görünüyor. Nedense Nip/Tuck tarzı ile benzerlikler sezdim.
7 / 10
7 / 10
Battlestar Galactica (2003)
Uzun süresi nedeni ile birkaç günde izleyebildim. Mini-dizi şeklinde fakat TV filmi gibi bir havası var. Karakter sayısının fazla olması ve bazı değişik diyalogları ile dikkat çekiyor. Süresi daha kısa tutulabilirmiş. 10 milyon dolarlık bütçesi sanırım az olduğundan dolayı efektler özensiz ve ucuz görünümlü.
Karakterlerden beğendiklerim ve başarılı bulduklarım
[spoiler]
Number 6: Gerçekten çok farklı bir karakter, garip garip konuşmaları, akıl karıştırıcı sözleri ile şaşırtıyor. Tricia Helfer oyuncu kökenli olmamasına rağmen çok iyi rol kesmiş.
Commander Adama: Tam bir kaptan, tam bir karizma. Çok mükemmel şekilde oyunculuk sergiliyor, karakter olarak da derinliği yüksek.
[/spoiler]
Karakterlerden beğenmediklerim ve başarısız bulduklarım
[spoiler]
Kara: Aman Allah'ım ömrü hayatım boyunca gördüğüm en sorunlu en uyuz karakterlerden biri gibi. Bu kadar sorunlu ve bir yandan kendini kim bilir ne zanneden bir kadın olabilir mi? Sanırım dizide çok önemli bir rolü olacak ancak oynayan aktrisin rol kesmesi çok yapmacık ve itici geldi. Belki de bu kısmı başarılı olduğunu gösteriyor olabilir, kim bilir?
Laura (Çakma başkan): Bu karakter de kısmen sevgi yumağı gibi olsa da inanılmaz bir iticiliği var. Hal ve tavırları, oyunculuğu çok yapmacık ve rahatsız edici geldi.
Gaius: Tam olarak nasıl bir karakter olduğu tam derinlemesine açıklanmasa da bencilliği ile kendinden nefret ettirmeyi başarmış. Sondaki olay ile kararı bilinçli mi verdi sorusunu akla getiriyor.
[/spoiler]
7 / 10
Karakterlerden beğendiklerim ve başarılı bulduklarım
[spoiler]
Number 6: Gerçekten çok farklı bir karakter, garip garip konuşmaları, akıl karıştırıcı sözleri ile şaşırtıyor. Tricia Helfer oyuncu kökenli olmamasına rağmen çok iyi rol kesmiş.
Commander Adama: Tam bir kaptan, tam bir karizma. Çok mükemmel şekilde oyunculuk sergiliyor, karakter olarak da derinliği yüksek.
[/spoiler]
Karakterlerden beğenmediklerim ve başarısız bulduklarım
[spoiler]
Kara: Aman Allah'ım ömrü hayatım boyunca gördüğüm en sorunlu en uyuz karakterlerden biri gibi. Bu kadar sorunlu ve bir yandan kendini kim bilir ne zanneden bir kadın olabilir mi? Sanırım dizide çok önemli bir rolü olacak ancak oynayan aktrisin rol kesmesi çok yapmacık ve itici geldi. Belki de bu kısmı başarılı olduğunu gösteriyor olabilir, kim bilir?
Laura (Çakma başkan): Bu karakter de kısmen sevgi yumağı gibi olsa da inanılmaz bir iticiliği var. Hal ve tavırları, oyunculuğu çok yapmacık ve rahatsız edici geldi.
Gaius: Tam olarak nasıl bir karakter olduğu tam derinlemesine açıklanmasa da bencilliği ile kendinden nefret ettirmeyi başarmış. Sondaki olay ile kararı bilinçli mi verdi sorusunu akla getiriyor.
[/spoiler]
7 / 10
27 Eylül 2011
tunein radio (android)
dünyadaki birçok radyoyu basit bir arayüz ile dinleyebilmeyi sağlayan güzel bir uygulama. markette tunein diye arayıp indirebilirsiniz. burda
marinetraffic
marinetraffic.com dünyada hangi gemi nerde görebileceğiniz güzel bir site, mesela yenikapı bursa seferini yapan orhangazi feribotu şu anda bursaya varmak üzere :) (tabii bu bilgiler çok kesin olmayabiliyor)
hangi gemi nerede
hangi gemi nerede
21 Eylül 2011
"Life (2009)" 9 : Plants
Bitkileri canlı olarak görmeyen kişilerin kesinlikle izlemesi gereken bir bölüm olmuş. Hızlandırılmış çekimde onların da nasıl hareket ettiğini, su ve dayanak aradığını, duruma göre avlandığını izleyeceksiniz. Yine de çok yavaş işleyen bu bölüm de kendini izletmek konusunda sıkıntılara yol açmış.
6.5 / 10
6.5 / 10
19 Eylül 2011
17 Eylül 2011
"Entourage (2004)" S08E05-08
Bir efsanenin bitişine tanıklık etmek üzücü olsa da bu son bölümleri bu kadar duygusal ve ana fikri anlatan şekilde yapmaları çok başarılı olmuş. Bu ekibi ve diziyi tanımak büyük bir keyifti, teşekkürler Entourage...
10 / 10
10 / 10
16 Eylül 2011
Moon (2009)
Tek kelimeyle ifade etmek gerekirse "değişik" bir yapım olmuş. Sürükleyiciliği içerdiği mekan ve insan sayısı göze alındığında çok başarılı, müzikler ve oyunculuk da tam olmuş. Farklı bir bilimkurgu izlemek isterseniz şans verebilirsiniz.
7 / 10
7 / 10
14 Eylül 2011
Reddit Enhancement Suite
reddit.com'da gezintinizi daha kolay hale getiren greasemonkey (firefox add-on) script:
Reddit Enhancement Suite
burda
Reddit Enhancement Suite
burda
13 Eylül 2011
Human Instinct (2002) : Part 1
İnsanların içindeki yaşamına devam etme içgüdüleri ile ilgili bilgiler sunan bir bölümdü. Güzel bilgiler verse de sunum ve verilen bilgiler sanki daha başarılı olabilirmiş diye düşünüyorum.
6 / 10
6 / 10
12 Eylül 2011
"Life (2009)" 3: Mammals
Açıkçası memeliler ile ilgili bir bölüm olmasına rağmen sürükleyici olduğunu söyleyemem. Verdiği bilgiler epey azdı. Bilgi verilen hayvan çeşitliliği de azdı. Daha iyilerini yapabildiklerini bildiğim için bu bölümü beğenmedim.
6 / 10
6 / 10
Fighter Pilot: Operation Red Flag (2004)
Birçok ülkeden savaş pilotlarının eğitim gördüğü bir proje üzerine kısa bir belgesel. Görseller güzeldi. Sunum da her zamanki IMAX sunum tarzıydı.
7 / 10
7 / 10
Afro Samurai (2007)
Herhalde şimdiye kadar izlediğim en kötü animedir desem yanlış olmaz. Bence kültür olarak bile adlandırılmaması gereken "amerikan zenci kültürü" ile samuraylı boş aksiyon yapmaya gayret etmişler. Boş aksiyonu severim ama burda o bile o kadar kötü görünüyor ki. Kesinlikle zaman kaybı.
3 / 10
3 / 10
"Sherlock (2010)" S01E02 The Blind Banker
Ayrıntıları mükemmel gözlemleyip doğru sonuçları çıkaran kendini beğenmiş anti-sosyal Sherlock'un bu bölümdeki hikayesi pek iç açıcı değildi. 1.5 saatlik bir bölümden daha fazlasını beklemek hakkımız diye düşünüyorum.
6 / 10
6 / 10
11 Eylül 2011
10 Eylül 2011
Home (2009)
Son yüzyılda insanlığın dünyamızın dengesini ne kadar hızlı bir şekilde altüst ettiğini muhteşem görsellerle ifade eden bu belgeseli her insan izlemeli. Gerçeklerin ağırlığı altında sizi ezen akış, son 15 dakika insanlığın en çok ihtiyacı olan duygu "umut"a dönüştürülmeye çalışılmış.
"Kötümser olmak için çok geç, nelerin kaybedildiğine değil kalanların korunmasına odaklanmalı ve "birlik" olmalıyız."
Herşeyi mahvettiği gibi herşeyi daha iyi hale getirebilme gücü yine insanın elinde.
10 / 10
Not: Ek olarak http://www.goodplanet.org/ sitesine de bir göz atabilirsiniz.
"Kötümser olmak için çok geç, nelerin kaybedildiğine değil kalanların korunmasına odaklanmalı ve "birlik" olmalıyız."
Herşeyi mahvettiği gibi herşeyi daha iyi hale getirebilme gücü yine insanın elinde.
10 / 10
Not: Ek olarak http://www.goodplanet.org/ sitesine de bir göz atabilirsiniz.
9 Eylül 2011
7 Eylül 2011
Patriot Games (1992)
Herşeyden önce filmi aksiyon filmi olarak nitelendirmek doğru olmaz, stratejik gerilim sayılır. Süresi biraz uzun tutulmuş, ima yoluyla bazı konulara dikkat çekmeye çalışılmış. İzlemezseniz bir kaybınız olmaz.
6 / 10
6 / 10
6 Eylül 2011
Thor (2011)
Chris Hemsworth Thor rolü için süper bir seçim olmuş, Anthony Hopkins Odin, Ray Stevenson da Volstagg rolündeymiş hiç fark etmedim. Natalie Portman'ı belki de gişe kaygısı ile koymuşlar acayip sırıtmış, olmamış onun yerine çok daha iyi bir aktris oynatılıp paradan da tasarruf edilebilirdi. Yeni bir şeyler sunmuyor, aradaki bazı espriler hoş geri kalan herşey tahmin edilebilir. Avengers öncesi tüm kahramanların geçmişini göreyim diyorsanız izlenebilir, Asgard'daki grafikler o kadar renkli ve bilgisayarla yapıldım ben diye bağırıyordu ki keşke tamamen bilgisayarla yapsalarmış tüm filmi daha değişik bir deneyim olabilirmiş.
6 / 10
6 / 10
5 Eylül 2011
X-Men: First Class (2011)
Özellikle Charles Xavier ve Magneto rolündeki iki başrolün müthiş oyunculuğunu alkışlamak gerek. Mystique rolündeki aktris hariç genel olarak oyuncu seçimleri yerinde ve başarılı olmuş. Müzik kullanımı ve hikaye anlatımı sürükleyicilik için çok iyi kullanılmış. Bazı sahneler portre çiziliyor kadar güzel bir görsellikle sunulmuş. Çok güzel ve başarılı bir yapım olmuş.
8 / 10
"Nikita (2010)"
S01E01
Çok uzun zamandır beklettiğim bu bölümü yeni izleyebildim, sonu ile vaayy dedirtse de ikinci sınıf bir diziymiş hissiyatından kurtulamadım. Biraz amatörce çekilmiş gibi duruyor. Çok zorda kalınırsa aksiyon dizisi olarak belki izlenebilir.
6.5 / 10
Çok uzun zamandır beklettiğim bu bölümü yeni izleyebildim, sonu ile vaayy dedirtse de ikinci sınıf bir diziymiş hissiyatından kurtulamadım. Biraz amatörce çekilmiş gibi duruyor. Çok zorda kalınırsa aksiyon dizisi olarak belki izlenebilir.
6.5 / 10
26 Ağustos 2011
günün şarkısı
Johnny Cash - Hurt
dinleyiniz
Sözleri
I hurt myself today
to see if I still feel
I focus on the pain
the only thing that's real
the needle tears a hole
the old familiar sting
try to kill it all away
but I remember everything
what have I become?
my sweetest friend
everyone I know
goes away in the end
and you could have it all
my empire of dirt
I will let you down
I will make you hurt
I wear this crown of thorns
upon my liar's chair
full of broken thoughts
I cannot repair
beneath the stains of time
the feelings disappear
you are someone else
I am still right here
what have I become?
my sweetest friend
everyone I know
goes away in the end
and you could have it all
my empire of dirt
I will let you down
I will make you hurt
if I could start again
a million miles away
I would keep myself
I would find a way
Johnny Cash'in ölümü
dinleyiniz
Sözleri
I hurt myself today
to see if I still feel
I focus on the pain
the only thing that's real
the needle tears a hole
the old familiar sting
try to kill it all away
but I remember everything
what have I become?
my sweetest friend
everyone I know
goes away in the end
and you could have it all
my empire of dirt
I will let you down
I will make you hurt
I wear this crown of thorns
upon my liar's chair
full of broken thoughts
I cannot repair
beneath the stains of time
the feelings disappear
you are someone else
I am still right here
what have I become?
my sweetest friend
everyone I know
goes away in the end
and you could have it all
my empire of dirt
I will let you down
I will make you hurt
if I could start again
a million miles away
I would keep myself
I would find a way
Johnny Cash'in ölümü
"American IV albümünde yorumladığı Nine Inch Nails şarkısı "Hurt", Cash'e büyük bir artistik başarı kazandırdı ve albümün videosu karısıyla beraber videoda görünen Cash'in eski görüntülerinin de bulunduğu bir veda olarak hazırlandı.
Cash'in eşi June Carter Cash kalp kapakçıklarının değişmesinin ardından geçirdiği bir rahatsızlık sonucu 15 Mayıs 2003'te 73 yaşında hayatını kaybetti. Carter'ın ölmeden önceki isteğine uyan Johnny Cash, konserlerine devam etti; ancak konserlere zorlukla çıkıyordu. Cash, 5 temmuz 2003'te son konserini verdi.
Eşinin ölümünden dört ay sonra Johnny Cash 12 Eylül 2003'te hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine evinin yanındaki mezarlıkta eşinin yanında toprağa verildi."Hayatın başladığı yer (söz)
"Life begins at the end of your comfort zone."
- Neale Donald Walsch
"Hayat konfor alanınızdan çıktığınız yerden itibaren başlar"
- Neale Donald Walsch
kaynak
- Neale Donald Walsch
"Hayat konfor alanınızdan çıktığınız yerden itibaren başlar"
- Neale Donald Walsch
kaynak
25 Ağustos 2011
"Life (2009)" 1 : Challenges of Life
11 bölümlük belgeselin ilk bölümü olan "Challenges of Life" canlıların hayatta kalma mücadeleleri ve genlerini bir sonraki nesle aktarma çabalarını anlatıyor. Tüm canlıların içgüdüsel olarak genlerini bir sonraki nesle bu kadar büyük çabalarla aktarmaya gayretlerinin temelinde ne gibi sebepler bulunuyor merak ettim.
8 / 10
8 / 10
24 Ağustos 2011
Fazla nüfus
Ülke bazlı nüfus artışları hükümetlerin işine gelse de global ve gelecek odaklı düşünüldüğünde olaylar hiç de olumlu değil.
Dünya üzerindeki fazla nüfus ile ilgili çok ilginç bilgiler içeren bir makale:
Overpopulation
Dünya üzerindeki fazla nüfus ile ilgili çok ilginç bilgiler içeren bir makale:
Overpopulation
23 Ağustos 2011
Nüfus artışında azalma
Ülkelerin nüfuslarındaki azalış üzerine bir bilgi:
Population decline
Genelde nüfus artışındaki azalışın ana nedeni doğurganlık oranının düşmesi sonra hastalıklar ve göç.
Kapitalizmde gelecekte ödenecek borç alma temelli ekonomi yürütüldüğü için bu şekilde sorun yaşayan ülkeler nüfusun artması için bir takım teşvikler veriyorlar, genç nüfus azalınca öncekilerin aldığı borçları ödeyecek kimse kalmayacağı için sistem çöküyor. Ek olarak bu durumda sonraki nesiller önceki nesillerin emeklilik desteği için daha çok ekonomik çıktı üretmek sorumluluğunda oluyorlar.
Ayrıca her neslin bir öncekinden daha az doğurgan olması ile ilgili şöyle bir yazı mevcut: Sub-replacement_fertility
Her neslin neden daha az doğurganlığa gitmesi sebepleri sekiz neden ile açıklanmış.
Population decline
Genelde nüfus artışındaki azalışın ana nedeni doğurganlık oranının düşmesi sonra hastalıklar ve göç.
Kapitalizmde gelecekte ödenecek borç alma temelli ekonomi yürütüldüğü için bu şekilde sorun yaşayan ülkeler nüfusun artması için bir takım teşvikler veriyorlar, genç nüfus azalınca öncekilerin aldığı borçları ödeyecek kimse kalmayacağı için sistem çöküyor. Ek olarak bu durumda sonraki nesiller önceki nesillerin emeklilik desteği için daha çok ekonomik çıktı üretmek sorumluluğunda oluyorlar.
Ayrıca her neslin bir öncekinden daha az doğurgan olması ile ilgili şöyle bir yazı mevcut: Sub-replacement_fertility
Her neslin neden daha az doğurganlığa gitmesi sebepleri sekiz neden ile açıklanmış.
Demografik-ekonomik paradoks
Bireylerin eğitimi ve refah seviyesi arttıkça üreme seviyeleri azalır üzerine bir bilgi:
Demographic-economic paradox
İstisna olarak dini inançların üremeyi teşvik ettiği İsrail ve Arabistan örnekleri mevcut. Ek olarak Amerika'da ergen doğumları nedeni ile nüfus artışı mevcut.
Demographic-economic paradox
İstisna olarak dini inançların üremeyi teşvik ettiği İsrail ve Arabistan örnekleri mevcut. Ek olarak Amerika'da ergen doğumları nedeni ile nüfus artışı mevcut.
22 Ağustos 2011
"Entourage (2004)" S08E01-02
S08E01 & S08E02
Sona yaklaştıkça artan burukluk bu bölümlerde de açıkça hissediliyor, eski Entourage tayfası yok artık, bazı yaşanmışlıklar ve hayatın gidişatı karakterleri de bu hale getirdi. En büyük dönüm noktası ise Ari ile ilgiliydi gerçekten ki çok yıkıcı bir durumdu. Bir efsane sona yaklaştıkça içimizde patlayacak dramın haddi hesabı olmayacak gibi görünüyor. İlk zamanlardaki eğlenceli hayat gerilerde kaldı, kendi gençliğimize dönüp baktığımızdaki o tatlı özlemi bu diziye baktığımızda da hissedeceğiz sanırım.
9 / 10
Sona yaklaştıkça artan burukluk bu bölümlerde de açıkça hissediliyor, eski Entourage tayfası yok artık, bazı yaşanmışlıklar ve hayatın gidişatı karakterleri de bu hale getirdi. En büyük dönüm noktası ise Ari ile ilgiliydi gerçekten ki çok yıkıcı bir durumdu. Bir efsane sona yaklaştıkça içimizde patlayacak dramın haddi hesabı olmayacak gibi görünüyor. İlk zamanlardaki eğlenceli hayat gerilerde kaldı, kendi gençliğimize dönüp baktığımızdaki o tatlı özlemi bu diziye baktığımızda da hissedeceğiz sanırım.
9 / 10
Source Code (2011)
Farklı bir konu işlemeyi vadediyor gibi görünüyor, kendini izletiyor. Sonu biraz "bu ne ya" biraz "vay" dedirtse de filmdeki birşeylerin eksiklik hissi bir türlü kaybolmuyor.
[spoiler]
İkincisini çekmeye niyetleri var. Sonu ile ilgili http://www.imdb.com/title/tt0945513/faq#.2.1.1 linkindeki yazıyı okumanızı tavsiye ederim, sonunu ayrıntılı olarak açıklıyor.
[/spoiler]
6.5 / 10
[spoiler]
İkincisini çekmeye niyetleri var. Sonu ile ilgili http://www.imdb.com/title/tt0945513/faq#.2.1.1 linkindeki yazıyı okumanızı tavsiye ederim, sonunu ayrıntılı olarak açıklıyor.
[/spoiler]
6.5 / 10
19 Ağustos 2011
Mass Effect başlama hatası
Windows Vista'da Mass Effect 1'i kurup çalıştırmak istediğimde internete bağlı olmama ve port/firewall vb. sorunlar bulunmamasına rağmen "The game needs access to the internet in order to verify ownership of this game. Please ensure that your computer is online and try again" hatası veriyordu. Nette epey bir araştırma ve değişik denemelerden sonra Binaries klasöründeki "paul.dll" dosya ismini başka bir şeye değiştirip dvd'yi takarak çalıştırmayı başardım. Sorunun muhtemel kaynağı lisans sunucularının kapatılmış olması olabilir. Xp'de böyle bir sorun yaşamamıştım belki de Vista kaynaklı bir problemdir.
kaynak 1 | kaynak 2
kaynak 1 | kaynak 2
18 Ağustos 2011
Horrible Bosses (2011)
Hafif ve basit bir eğlenceli seyirlik. Çok beklentiye girmeden eğlenmek amacı ile izlenirse eğlenilebilir. The Wire'dan Bunk'ı görmek de ilginçti. Ek olarak ana karakterler 3 çalışan, biraz Kevin Spacey. Colin Farrell, Jennifer Aniston, Jamie Foxx pek gözükmüyorlar bilginiz olsun.
7 / 10
7 / 10
17 Ağustos 2011
"How the Earth Changed History (2010)" 4 : Fire
Bu bölümde ateşin dünya tarihindeki rolü üzerine bilgiler edindik. Ateşin yakıtı olan bitki örtüsü ile başladık, kömür ve petrol ile enerji kaynaklarının insanların gelişimindeki etkisini izledik. Özellikle kömürün elde edilmesi için İngiltere'de buhar makinesinin bulunmasını; benzer bir durumda olan Çin'in şartlar nedeni ile aynı dönemde kömürü elde edememesinin nedenlerini gördük. Yeni dünya imkanları bu kömür kaynaklarının çıkarılması ile Çin'in dünyanın en büyük kömür üreticilerinden biri olmasını öğrendik. Azerbeycan petrol zenginlerinin çoğunun yabancı olmasını, İran'daki tuz buzulunu ve petrolün çıkarılabilmesi üzerindeki etkisini gördük. Gayet bilgilendirici bir bölümdü.
9 / 10
9 / 10
16 Ağustos 2011
11 Ağustos 2011
Wristcutters: A Love Story (2006)
İntihar etmişlerden oluşan soluk bir dünyada yaşananları gösteren (anlatan demiyorum çünkü birşeyler anlatmak gibi bir kaygısı yok) farklı bir film. Ufak ufak tatlı ayrıntılar ve genel bir "eee" soru işareti içeriyor. Sonu da çok sıradan olmuş.
6 / 10
6 / 10
10 Ağustos 2011
Şeker doldurma oyunu
Çizgi çekerek bardakların dolmasını sağlayın, eğer bardak renkli ise filtreden geçirip o renk şeker oluşturup bardağa doldurmalısınız. Bazı bölümlerde çıkan buton da yerçekimini terse çeviriyor. Epey eğlenceli flash bir oyun:
burda
burda
Uzaktan windows kullanıcısının oturumunu kapatmak
login durumdaki kullanıcıları sorgulayın :
quser /server:servername
örnek : quser /server:1.1.2.3
bir önceki sorgu sonucunda öğrendiğiniz session id ile kullanıcıyı logoff yapın :
logoff sessionid /server:servername
örnek: logoff 2 /server:1.1.2.3
kaynak
quser /server:servername
örnek : quser /server:1.1.2.3
bir önceki sorgu sonucunda öğrendiğiniz session id ile kullanıcıyı logoff yapın :
logoff sessionid /server:servername
örnek: logoff 2 /server:1.1.2.3
kaynak
9 Ağustos 2011
"How the Earth Changed History" 3 : Wind
Bu bölümde insanlık tarihine rüzgarların etkisini izledik. Çoğunlukla coğrafi keşifler üzerine bilgiler veren bu bölümün ilk iki bölüme göre biraz hafif kaldığını da kabul etmek gerekir. Kristof Kolomb'un Afrika'dan Bahamalara ulaştığında tepkisini merak etmedim değil, sonuçta tropik adalara gelmiş ancak Asya zannetmiş :) Ek olarak o zamanlarda ben bu şekilde bir bilinmeze yolculuk yapmaya cesaret edebilir miydim diye kendime sordum.
7 / 10
7 / 10
4 Ağustos 2011
Underworld: Rise of the Lycans (2009)
Onaylanmayan ilişkili, vampirli, kurtadamlı Spartacus :)
6 / 10
6 / 10
1 Ağustos 2011
An attempt was made to load an assembly with an incorrect format hatası
64bit proje derlerken sgen tipinde "An attempt was made to load an assembly with an incorrect format" benzeri hata alırsanız proje ayarlarında "Generate serialization assembly" özelliğini "Off" yapıp tekrar deneyebilirsiniz.
kaynak
kaynak
30 Temmuz 2011
Larry Crowne (2011)
Tom Hanks'ın yazıp yönettiği bu ikinci uzun metraj film normalde sıcak ve samimi bir film. Bununla birlikte ikinci yarı gittikçe düşen tempo ve sonlardaki lastik gibi uzatılmış gereksiz sahneler yapımla ilgili olumlu düşünceleri epey azaltıyor. Özellikle Julia Roberts karakteri ve hayatı üzerine ayrıntıya inmeye çalışmak akış ile ilgili sorunlar doğurmuş. Bunun üzerine Julia Roberts'ın yapmacık oyunculuğu da sırıtınca genelde başarılı bir film olamamış. Ufaktan gönderme yaptığı ekonomik sistem cümleleri hoş olmuş.
6 / 10
6 / 10
29 Temmuz 2011
"How the Earth Changed History (2010)" 2 : Water
Dünyamızın insanlık tarihindeki rolü ile ilgili 2. bölüm olan "su" belgeseli görsel olarak muhteşemdi. Özellikle Angkor Wat'ın helikopter ile çekilmiş görüntülerini herkes izlemeli. Sonunda da sınırlı olan tatlı su kaynaklarımızı doğru olarak tüketmemiz gerektiği gerçeğini de vurguluyor.
8 / 10
8 / 10
27 Temmuz 2011
"The Wire" S01E10: The Cost ve S01E11: The Hunt
S01E10
Oha oha oha! Bu nasıl bir bölüm sonudur öyle? Dizinin efsane olmasının nedenlerinden biri herhalde bu bölümdür.
10 / 10
S01E11
Bir önceki bomba bölümden sonra bunu izlemeden uyuyamadım, bölüm boyunca yine gerçek hayattan o kadar güzel ayrıntılar vardı ki bir daha takdir ettim.
Özellikle aşağıdaki konuşma çok iyiydi:
[spoiler]
-Fuck you, Jimmy!
-You didn't tell me that was coming.
-He'll bring him in.
-He will if he can, that's not the point.
-What's the point?
-The point is that Morrie Levy is a past
officer of the Monumental Bar Association...
and unless I want
to spend my whole life as a fucking ASA...
I can't spend my afternoons
pissing on people who matter.
-Another career in the balance.
-Fuck you.
-No, fuck you.
-If only half of you
in the state's attorney's office...
didn't want to be judges...
didn't want to be partners
in a downtown law firm...
if you had the balls to follow truth,
you know what would happen?
A guy like that would be indicted,
trialed and convicted.
The rest of them would back up...
so we could push a clean case
through your courthouse.
But no, everybody stays friends.
Everybody gets paid.
And everybody's got a fucking future.
[/spoiler]
Ek olarak binbaşının McNulty'e çektiği ayar da kaydedeğerdi:
[spoiler]
Listen to me, you fuck.
You did a lot of shit here.
You played a lot of fucking cards
and made a lot of people...
do a lot of fucking things
they didn't want to do.
This is true.
We both know this is true.
You, McNulty, are a gaping asshole.
We both know this.
Fuck if everybody in CID doesn't know it.
But fuck if I'm gonna stand here...
and say you did a single fucking thing
to get a police shot.
You did not do this, you fucking hear me?
This is not on you.
No, it isn't, asshole.
Believe it or not, everything isn't about you.
And the motherfucker saying this...
he hates your guts, McNulty.
So you know if it was on you...
I'd be the son of a bitch to say so.
Shit went bad.
She took two for the company.
That's the only lesson here.
[/spoiler]
9 / 10
Oha oha oha! Bu nasıl bir bölüm sonudur öyle? Dizinin efsane olmasının nedenlerinden biri herhalde bu bölümdür.
10 / 10
S01E11
Bir önceki bomba bölümden sonra bunu izlemeden uyuyamadım, bölüm boyunca yine gerçek hayattan o kadar güzel ayrıntılar vardı ki bir daha takdir ettim.
Özellikle aşağıdaki konuşma çok iyiydi:
[spoiler]
-Fuck you, Jimmy!
-You didn't tell me that was coming.
-He'll bring him in.
-He will if he can, that's not the point.
-What's the point?
-The point is that Morrie Levy is a past
officer of the Monumental Bar Association...
and unless I want
to spend my whole life as a fucking ASA...
I can't spend my afternoons
pissing on people who matter.
-Another career in the balance.
-Fuck you.
-No, fuck you.
-If only half of you
in the state's attorney's office...
didn't want to be judges...
didn't want to be partners
in a downtown law firm...
if you had the balls to follow truth,
you know what would happen?
A guy like that would be indicted,
trialed and convicted.
The rest of them would back up...
so we could push a clean case
through your courthouse.
But no, everybody stays friends.
Everybody gets paid.
And everybody's got a fucking future.
[/spoiler]
Ek olarak binbaşının McNulty'e çektiği ayar da kaydedeğerdi:
[spoiler]
Listen to me, you fuck.
You did a lot of shit here.
You played a lot of fucking cards
and made a lot of people...
do a lot of fucking things
they didn't want to do.
This is true.
We both know this is true.
You, McNulty, are a gaping asshole.
We both know this.
Fuck if everybody in CID doesn't know it.
But fuck if I'm gonna stand here...
and say you did a single fucking thing
to get a police shot.
You did not do this, you fucking hear me?
This is not on you.
No, it isn't, asshole.
Believe it or not, everything isn't about you.
And the motherfucker saying this...
he hates your guts, McNulty.
So you know if it was on you...
I'd be the son of a bitch to say so.
Shit went bad.
She took two for the company.
That's the only lesson here.
[/spoiler]
9 / 10
25 Temmuz 2011
"How the Earth Changed History (2010)" 1 : Deep Earth
Earth: Power of the Planet belgeseli ile tanıdığım Iain Stewart'ın 5 bölümlük dünyanın insanlık tarihine etkilerinin anlatıldığı belgeselin ilk bölümü. Yine mükemmel sunum ve örneklerle dünyanın derinliklerindeki gücün insanlık tarihindeki rolü anlatılmış. Özellikle Milos (Girit) uygarlığının zenginliği ve bu zenginliği nasıl elde ettiği, bu zenginliği elde etmesini sağlayan dünyanın ona ödettiği bedel çok çarpıcı şekilde anlatılmış. Bölümün sonlarına doğru İstanbul'a da gidip beklenen büyük depreme dikkat çekerek dünyanın sunduğu nimetlerin bedellerini insan hayatı ile ödememek için gerekli önlemleri almak gerektiğini vurguluyor.
9 / 10
9 / 10
19 Temmuz 2011
Exper EWM-01 ve ECM-01 modemler ttnet kilidi kaldırma
Exper EWM-01 ve ECM-01 modemlerdeki ttnet kilidini kaldırmak için
buradaki işlemler yapılabilir.
Özet:
IP ayarlarımızı yapıyoruz.
Modem reset tuşuna ping ttl değeri 100 olana kadar basılı tutuyoruz.
192.168.1.1'i açıyoruz ve yeni firmware'i yüklüyoruz.
Böylece zorunlu @ttnet yazısı yok oluyor.
buradaki işlemler yapılabilir.
Özet:
IP ayarlarımızı yapıyoruz.
Modem reset tuşuna ping ttl değeri 100 olana kadar basılı tutuyoruz.
192.168.1.1'i açıyoruz ve yeni firmware'i yüklüyoruz.
Böylece zorunlu @ttnet yazısı yok oluyor.
18 Temmuz 2011
Android ses çıkmaması hatası
Geçenlerde Samsung I5700'de (android 1.5) müzik dinlerken gelen çağrıyı açınca telefondan kulaklık haricinde dışarıya hiçbir şekilde ses çıkmamaya başladı. Ses çıkmaması haricinde (kulaklık yokken hiçbir şekilde konuşma yapılamıyordu) bir problem yoktu. Nette araştırınca kulaklıkla müzik dinlerken gelen çağrılar açıldığında bu tip bir durumla karşılaşılabildiğini gördüm. Bir çözümü olmasa da bir kişi aşağıdaki gibi sorunu aşmayı başardığını anlatmış, dediği adımları uygulayarak ben de sorunu aşabildim:
1. kulaklıklar takılı iken müzik oynatıcıyı aç
2. müzik devam ederken kulaklıkları çıkar ve müziği durdur
3. telefonla arama yap
4. çevir sesi gelmeye başlarsa sorun çözüldü
"My Workaround:
My only workaround has been to get out of the call, go back to the music player while my headphones are
plugged in, unplug the headphones while the music is playing (sending to the speaker phone), then bail-out
of the player and test using *611 as a test. Frankly, it does not even need to go that far because I can tell
whether the speaker is working or not by dialing a phone number and listening to the earpiece to hear the
tone. If no tone, then no work, if you catch my drift."
kaynak
1. kulaklıklar takılı iken müzik oynatıcıyı aç
2. müzik devam ederken kulaklıkları çıkar ve müziği durdur
3. telefonla arama yap
4. çevir sesi gelmeye başlarsa sorun çözüldü
"My Workaround:
My only workaround has been to get out of the call, go back to the music player while my headphones are
plugged in, unplug the headphones while the music is playing (sending to the speaker phone), then bail-out
of the player and test using *611 as a test. Frankly, it does not even need to go that far because I can tell
whether the speaker is working or not by dialing a phone number and listening to the earpiece to hear the
tone. If no tone, then no work, if you catch my drift."
kaynak
17 Temmuz 2011
Rio (2011)
Sadece "Ice Age'in yapımcılarından" reklamı ile (başka reklam malzemesi olabilecek bir nokta bulamamışlardır) ortaya çıkmasından bu kadar saçma bir animasyon ile karşılaşacağımı anlamalıydım. İlk 20 dakikadan ne izleyeceğinizi aşağı yukarı tahmin ediyorsunuz. Milyarlarca kez tekrarlanmış hikayeleri izlemek istemiyorsanız uzak durunuz. Son zamanlarda izlediğim en kötü yapımdı.
2 / 10
2 / 10
11 Temmuz 2011
Suç (Bir Ceza Avukatından Gerçek Hikayeler) - Ferdinand von Schirach
Gerçek hayattan alınma kısa hikayelerden oluşan bu eser ile ilgili en önemli nokta yazarın (avukatın) davaların iç yüzündeki insanların tarihçesini ve başından geçenleri anlatırken kullandığı tasvirlerin başarısı. Sürükleyici ve kısa sürede bitirilebilecek bu kitabın tadı damağınızda kalabilir.
Take Me Home Tonight (2011)
Eğlenceli bir 80ler gecesi. Bazen romantik çoğunlukla +18 olaylar ve cümlelerle çılgın bir gece yaşayan, bir yandan da çaktırmadan zamanın havadan para kazanılan sistemine de laf sokan ana karakterimizin hikayesi. (That 70s Show'dan tanıdığımız Eric Forman başrolde)
7 / 10
7 / 10
10 Temmuz 2011
Rango (2011)
Başlarda varoluşsal sorgulamaya girerek kendisinden beklenmeyen bir anlatıma giriyor. İlk yarı biterken beklendiği gibi bir hollywood animasyonuna dönüşüyor. Karakterler ve anlatım farklı olunca izleyen filme girerken zorluk çekebiliyor, anlatım da ekonomik sisteme göndermeler içerince tam olarak da ne düşünmeniz gerektiğini kestiremiyorsunuz. Bazı yerleri hollywood bazı yerleri farklılaşma çabasında.
6 / 10
6 / 10
8 Temmuz 2011
Davranışsal çöküş
Fareler üzerinde yapılan popülasyon deneyi: Davranışsal çöküş (Behavioral sink)
Ana fikir: Aşırı yoğun etkileşim canlıların psikolojisini bozuyor.
Ana fikir: Aşırı yoğun etkileşim canlıların psikolojisini bozuyor.
Game of Thrones (2011)
S01E01
Entrikanın tavan yaptığı, kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı, sapkınlıklarla dolu bir dünyada güç için herkesin yaptığı atraksiyonlarla dolu bir yapıma benziyor. Durup dururken çıkan çıplaklıklar epey rahatsız ettiyse de (Ayrıca yaşanan sapkınlıklardan dolayı da epey rahatsız oldum) HBO'nun cesur ve karmaşık dizilerinden biri olacağa benziyor.
6 / 10
Entrikanın tavan yaptığı, kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı, sapkınlıklarla dolu bir dünyada güç için herkesin yaptığı atraksiyonlarla dolu bir yapıma benziyor. Durup dururken çıkan çıplaklıklar epey rahatsız ettiyse de (Ayrıca yaşanan sapkınlıklardan dolayı da epey rahatsız oldum) HBO'nun cesur ve karmaşık dizilerinden biri olacağa benziyor.
6 / 10
6 Temmuz 2011
Paul (2011)
Simon ve Nick'i severim, Hot Fuzz'da da gülmekten yerlere yatmıştım ancak bu ne böyle? Yani bu kadar sığ ve mal bir uzaylı ile ortalama amerikan seyircisine hitap etme hedefi mi koymuşlar kendilerine? Herşeyden önce türü komedi olarak sınıflandırmak zorlama olur. Arada sinsi göndermeli cümleler koymuşlar ancak şöyle aralıksız güldüğüm bir sahne dahi yoktu. Maalesef vasat olmuş.
5 / 10
5 / 10
The Hangover Part II (2011)
Bazı gereksiz sahneler haricinde eğlenceli bir film olmuş. İlkinden ne kadar farklı derseniz birçok kimse yorum yapamayabilir. Genel anlamda epey +18 kavram içeren eğlenceli bir seyirlik.
7 / 10
7 / 10
20 Haziran 2011
Match Point (2005)
Temposunun süründürücü derecede yavaş olması haricinde fena bir yapım değil.
6 / 10
6 / 10
wcf storm lite
"soap UI" size çok hantal ve karmaşık geliyorsa daha hafif ve hızlı muadili "wcf storm lite" uygulamasını kullanabilirsiniz:
burada
burada
18 Haziran 2011
Ya Sonra? (2011)
Diyalogların seviyesi, hikaye anlatımı fazlası ile basit, bu nedenle acemice yapılmış görünen bir film. Bazı komik diyaloglar haricinde genel konuşmalardan o kadar sıkıldım ki "of" kelimesi bile yeterli olmadı. Hanımın zoru ile izleyen erkeklerden değilseniz yaklaşmamaya gayret ediniz. İzlemek zorunda kalırsanız da bazı komik diyaloglara odaklanabilirsiniz. :)
4 / 10
4 / 10
16 Haziran 2011
In the Loop (2009)
Herhalde bu kadar efsane diyaloğu ve küfrü ingilizlerden başkası bu kadar sürükleyici bir anlatımla yapamazdı. Sadece Malcolm Tucker efsanesi ile tanışmak için bile filme şans verilebilir. Filmden bazı diyalogları okumak için: quotes
7 / 10
[spoiler]
Simon Foster: Judy and I thought I could row back on Question Time, tonight
Malcolm Tucker: You're not going on Question Time tonight, you've been disinvited
Simon Foster: We've been prepping Question Time!
Judy: Why wasn't I told about this?
Malcolm Tucker: Why the fuck would I tell you about it? I've just told you to fuck off twice yet you're still here?
Judy: You should tell me about it as it's a scheduled media appearance by a member of this department and therefore it falls well within my purview!
Malcolm Tucker: Within your 'purview'? Where do you think you are, some fucking regency costume drama? This is a government department, not some fucking Jane fucking Austen novel! Allow me to pop a jaunty little bonnet on your purview and ram it up your shitter with a lubricated horse cock!
Judy: Your swearing does not impress me. My husband works for Tower Hamlets and believe me those kids make you sound like... Angela Lansbury!
Malcolm Tucker: [to Simon] She's married? Poor bastard.
[/spoiler]
7 / 10
[spoiler]
Simon Foster: Judy and I thought I could row back on Question Time, tonight
Malcolm Tucker: You're not going on Question Time tonight, you've been disinvited
Simon Foster: We've been prepping Question Time!
Judy: Why wasn't I told about this?
Malcolm Tucker: Why the fuck would I tell you about it? I've just told you to fuck off twice yet you're still here?
Judy: You should tell me about it as it's a scheduled media appearance by a member of this department and therefore it falls well within my purview!
Malcolm Tucker: Within your 'purview'? Where do you think you are, some fucking regency costume drama? This is a government department, not some fucking Jane fucking Austen novel! Allow me to pop a jaunty little bonnet on your purview and ram it up your shitter with a lubricated horse cock!
Judy: Your swearing does not impress me. My husband works for Tower Hamlets and believe me those kids make you sound like... Angela Lansbury!
Malcolm Tucker: [to Simon] She's married? Poor bastard.
[/spoiler]
13 Haziran 2011
The Lincoln Lawyer (2011)
Feleğin çemberinden geçmiş bir avukatın farklı bir müvekkilin davasını almasıyla karışan hayatı üzerine normal bir yapım. Ters köşeleri sevenler çok tahminde bulunmazlarsa bol ters köşe yiyebilirler. Ayrıca film boyunca bazı diyaloglar avukat-savcı kapışması diyaloglarını sevenlerin çok hoşuna gidebilir.
6 / 10
6 / 10
8 Haziran 2011
Unknown (2011)
Konu anlatılırken epey ters köşe olması filmin başarılı bir noktası. Gereksiz uzun tutulan sahneler ve artık izlemekten daraldığımız hollywood sahneleri ile normal bir yapım olmuş.
6 / 10
6 / 10
6 Haziran 2011
Hayat ve planlar
"Life is what happens while you are busy making other plans."
-John Lennon
"Hayat biz planlar yaparken başımızdan geçenlerdir"
-John Lennon
-John Lennon
"Hayat biz planlar yaparken başımızdan geçenlerdir"
-John Lennon
5 Haziran 2011
Hall Pass (2011)
Orijinal konusu ile merak ettiriyor, imdb puanının düşüklüğünü göz ardı ederek bir şans verilirse ilk yarısı ile eğlenceli +18 bir seyirlik sunuyor, daha sonra son derece tahmin edilebilir şekilde romantik/dram sığlığında boğuluyor.
6 / 10
6 / 10
3 Haziran 2011
Battle: Los Angeles (2011)
Filmin fragmanını gördüğümde çok hevesim vardı, Indepedence Day'dan sonra Transformers gibi aksiyon dolu eğlenceli bir yapım geliyor demiştim. Vizyona girdikten sonra aldığım kötü geri bildirimlerle hevesim kırıldı. Bir şans vereyim dedim, söylendiği gibi kötü bir film olmuş. Yapmacık atmosfer mi dersiniz, gereksiz konuşmalar mı dersiniz. Sadece aksiyon sahneleri için izleseniz bile ne tarafı tutsanız elinizde kalıyor. Kameranın bozuk gibi devamlı bir kaç kez yakınlaşma ve titreme çekim tekniğini uygulayana da yuh diyorum elinin ayarı yok mu hiç?
3 / 10
3 / 10
1 Haziran 2011
"The Mentalist"
S01E01
Yeni dizi arayışlarım çerçevesinde sürükleyici bir dizi ile daha karşılaştım. 45 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım, ara ara komik diyaloglar ile gülümsetti, iyileştirebilecek noktalar (örneğin daha ayrıntılı ayrıntı açıklamaları) olsa da genel olarak güzeldi.
7 / 10
Yeni dizi arayışlarım çerçevesinde sürükleyici bir dizi ile daha karşılaştım. 45 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım, ara ara komik diyaloglar ile gülümsetti, iyileştirebilecek noktalar (örneğin daha ayrıntılı ayrıntı açıklamaları) olsa da genel olarak güzeldi.
7 / 10
30 Mayıs 2011
The Game (1997)
Çok başarılı bir şekilde işlenmiş gizem ve gerilim filmi. David Fincher'ın Se7en'dan sonra çektiği; bir insana nasıl bu kadar organize oyun oynanır anlatan bir yapım. Sonu konunun bu kadar karıştırılmasına rağmen daha iyi olabilir miydi merak etmeden edemiyorum. Sonu efsane bitseydi gelmiş geçmiş en efsane filmlerinden biri olurdu, bu haliyle iyi bir film olarak kalmış.
7 / 10
7 / 10
29 Mayıs 2011
Inside the Living Body (2007)
İlk yarısı çok iyi şekilde işlenmiş, girişteki doğum sahnesi ve birkaç yer haricinde liselerde biyoloji derslerinde öğrencilere izletilirse teorik bilgilerin daha iyi kavranabileceği süper bir belgesel olmuş. Sıradan belgesellerden uzun olması (yaklaşık 1.5 saat) ile iki parçada izlenmesi daha kolay olacaktır, ikinci yarı tempo düşüyor ve görseller sıradanlaşıp tekrarlanıyor. Genel olarak iyi bir yapımdı, özellikle ilk yarısını izlemek faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
7 / 10
7 / 10
26 Mayıs 2011
Limitless (2011)
Farklı konusu, başarılı konu anlatımı ve sürükleyiciliği ile epey başarılı bir yapım olmuş.
8 / 10
8 / 10
22 Mayıs 2011
Love Actually (2003) giriş cümlesi
ORİJİNAL HALİ:
"Whenever I get gloomy with the state of the world, I think about the arrivals gate at Heathrow Airport. General opinion's starting to make out that we live in a world of hatred and greed, but I don't see that. It seems to me that love is everywhere. Often, it's not particularly dignified or newsworthy, but it's always there - fathers and sons, mothers and daughters, husbands and wives, boyfriends, girlfriends, old friends. When the planes hit the Twin Towers, as far as I know, none of the phone calls from the people on board were messages of hate or revenge - they were all messages of love. If you look for it, I've got a sneaking suspicion... love actually is all around"
TÜRKÇESİ:
"Dünyanın hali yüzünden
karamsarlığa düşünce,
Heathrow Havaalanı'nı düşünürüm.
Nefret ve hırsın hakim olduğu
bir dünyada yaşadığımız düşünülür,
fakat ben öyle düşünmüyorum.
Bence, her yerde sevgi var.
Pek paye verilmez, haber
değeri de yoktur ama her yerde sevgi var.
Babalar ve oğullar,
anneler ve kızlar, karı kocalar,
kız arkadaşlar,
erkek arkadaşlar, eski arkadaşlar.
Uçaklar İkiz Kulelere çarptığında...
...uçaktan edilen telefonlar
nefret dolu mesajlar içermiyordu.
Hepsi de sevgi mesajlarıydı.
Onu arayınca, içten içe biliyorum ki
aşkın her yerde olduğunu görürsünüz."
"Whenever I get gloomy with the state of the world, I think about the arrivals gate at Heathrow Airport. General opinion's starting to make out that we live in a world of hatred and greed, but I don't see that. It seems to me that love is everywhere. Often, it's not particularly dignified or newsworthy, but it's always there - fathers and sons, mothers and daughters, husbands and wives, boyfriends, girlfriends, old friends. When the planes hit the Twin Towers, as far as I know, none of the phone calls from the people on board were messages of hate or revenge - they were all messages of love. If you look for it, I've got a sneaking suspicion... love actually is all around"
TÜRKÇESİ:
"Dünyanın hali yüzünden
karamsarlığa düşünce,
Heathrow Havaalanı'nı düşünürüm.
Nefret ve hırsın hakim olduğu
bir dünyada yaşadığımız düşünülür,
fakat ben öyle düşünmüyorum.
Bence, her yerde sevgi var.
Pek paye verilmez, haber
değeri de yoktur ama her yerde sevgi var.
Babalar ve oğullar,
anneler ve kızlar, karı kocalar,
kız arkadaşlar,
erkek arkadaşlar, eski arkadaşlar.
Uçaklar İkiz Kulelere çarptığında...
...uçaktan edilen telefonlar
nefret dolu mesajlar içermiyordu.
Hepsi de sevgi mesajlarıydı.
Onu arayınca, içten içe biliyorum ki
aşkın her yerde olduğunu görürsünüz."
20 Mayıs 2011
çevrimiçi kod yazmak
olur da web üzerinde çevrimiçi .net projesi derlemek, denemek, yazmak isterseniz burdaki sitedeki (coderun.com) uygulamayı kullanabilirsiniz. fikir çok iyi, kısmen kod tamamlama da mevcut.
ek olarak birçok programlama dilinde çevrimiçi proje yazıp derlemek için de burdaki siteyi (compilr.com) kullanabilirsiniz.
ek olarak birçok programlama dilinde çevrimiçi proje yazıp derlemek için de burdaki siteyi (compilr.com) kullanabilirsiniz.
19 Mayıs 2011
"Chaos"
S01E01
CIA içindeki bürokrasi ve çalışanlar arasındaki güvensizlik paranoyası üzerine bol ters köşeli ilginç bir yapım olmuş. Yer yer komik kısımlar tavan yapıyor, değişik bir yapım, ajanlık tarzı konuları seviyorsanız ilginizi çekebilir.
7 / 10
CIA içindeki bürokrasi ve çalışanlar arasındaki güvensizlik paranoyası üzerine bol ters köşeli ilginç bir yapım olmuş. Yer yer komik kısımlar tavan yapıyor, değişik bir yapım, ajanlık tarzı konuları seviyorsanız ilginizi çekebilir.
7 / 10
15 Mayıs 2011
vshost.exe ne işe yarar
ya bu vshost.exe dosyaları ne işe yarıyor diye merak ettiyseniz, kendisi debug işlemlerine yardımcı bir hosting uygulaması. debug performansını iyileştiriyor, "partial trust debugging" ve "design time expression evaluation" işlemlerine olanak veriyormuş. oluşmasın sevmiyorum derseniz proje özellikleri debug sekmesinden "enable the visual studio hosting process" tikini kaldırabiliyorsunuz.
ayrıntılı bilgi burada
ayrıntılı bilgi burada
11 Mayıs 2011
fiat punto evo genel yorumlar
24 Aralık 2010'da yazdığım bir yazı:
Punto Evo'da bilinen en kronik sorun (benim de yaşadığım) direksiyon altından gelen gıcırtı sesleri. Sebebi de kalorifer borularıymış diyorlar. Onun haricinde 1.3 multijet 75 beygir motor zaten çok uzun zamandır kullanılan bir motor.
İç dizaynı birçok arabadan daha iyi, arka led lambalar şık duruyor, önden görünüş birçok kimseye çekici gelmiyor.
B sınıfı bir araç için şehiriçi kullanımda fena değil, 3500kmye yakın yol yaptım, yol bilgisayarında ortalama 5.6lt yakıt tüketimi görünüyor (yaklaşık 20kr yakıyor) Dynamic donanım kiti ile en az parayla en çok donanımı alabileceğiniz bir b sınıfı araç.
Şehirlerarasında da 120-130km hız yaptım bir sorun yok. Bu araçla 180km hız yapmayı beklemek de çok mantıklı olmaz diye düşünüyorum.
Fiyat/performans olarak uygun bir araba bence. İmaja önem veriyorsanız, "arabam benim sosyal statümü göstersin" vb. düşünceleriniz varsa Fiat markası birçok kişi tarafından kötü biliniyor, bir kısmına açıkla dediğinizde Tofaş işte diyor, bir kısmı alman arabası alınır diyor, bir kısmı mantıklı bir açıklama yapamıyor. Kişisel beğeniler ve algılar farklı farklı doğal olarak. Fiyat/performans sizin için önemliyse ve arabadan beklentiniz sizi sorunsuzca bir yerden bir yere götürmesi ise bu araç alınabilir.
---Ekleme---
(Bir forumda özet olarak artı/eksi tablosu yapmıştım buraya da ekledim)
Artılar
- İç tasarım
- Yakıt tüketimi
- Diğer araçlara göre daha uygun yedek parça ve servis bedelleri
Eksiler
- 1.3 motor bazı bayırlarda sorun oluşturuyor
- Kronik sorun kalorifer borusu gıcırtısı (garantiden yaptılar ama sıfır araba alıp gıcırtılı gitmek garip bir duyguydu)
- Uzun yolda biraz yorucu kullanım (sert süspansiyonlar)
Genel olarak Türkiye şartlarında sınıfında fiyat/performans oranı en yüksek araç bence.
Punto Evo'da bilinen en kronik sorun (benim de yaşadığım) direksiyon altından gelen gıcırtı sesleri. Sebebi de kalorifer borularıymış diyorlar. Onun haricinde 1.3 multijet 75 beygir motor zaten çok uzun zamandır kullanılan bir motor.
İç dizaynı birçok arabadan daha iyi, arka led lambalar şık duruyor, önden görünüş birçok kimseye çekici gelmiyor.
B sınıfı bir araç için şehiriçi kullanımda fena değil, 3500kmye yakın yol yaptım, yol bilgisayarında ortalama 5.6lt yakıt tüketimi görünüyor (yaklaşık 20kr yakıyor) Dynamic donanım kiti ile en az parayla en çok donanımı alabileceğiniz bir b sınıfı araç.
Şehirlerarasında da 120-130km hız yaptım bir sorun yok. Bu araçla 180km hız yapmayı beklemek de çok mantıklı olmaz diye düşünüyorum.
Fiyat/performans olarak uygun bir araba bence. İmaja önem veriyorsanız, "arabam benim sosyal statümü göstersin" vb. düşünceleriniz varsa Fiat markası birçok kişi tarafından kötü biliniyor, bir kısmına açıkla dediğinizde Tofaş işte diyor, bir kısmı alman arabası alınır diyor, bir kısmı mantıklı bir açıklama yapamıyor. Kişisel beğeniler ve algılar farklı farklı doğal olarak. Fiyat/performans sizin için önemliyse ve arabadan beklentiniz sizi sorunsuzca bir yerden bir yere götürmesi ise bu araç alınabilir.
---Ekleme---
(Bir forumda özet olarak artı/eksi tablosu yapmıştım buraya da ekledim)
Artılar
- İç tasarım
- Yakıt tüketimi
- Diğer araçlara göre daha uygun yedek parça ve servis bedelleri
Eksiler
- 1.3 motor bazı bayırlarda sorun oluşturuyor
- Kronik sorun kalorifer borusu gıcırtısı (garantiden yaptılar ama sıfır araba alıp gıcırtılı gitmek garip bir duyguydu)
- Uzun yolda biraz yorucu kullanım (sert süspansiyonlar)
Genel olarak Türkiye şartlarında sınıfında fiyat/performans oranı en yüksek araç bence.
10 Mayıs 2011
The Mechanic (2011)
Jason Statham'lı filmlerden beklenen çizgide, sürükleyiciliğini kaybetmeden kendini izleten bir yapım olmuş. Genel olarak senaryo yenilik içermese de boş bir zamanda eğlenme amaçlı izlenebilir. Yönetmen Con Air (1997) ve "Human Target" pilot bölümünün de yönetmeniymiş. Ben Foster bence film için doğru bir seçim olmamış.
6 / 10
6 / 10
9 Mayıs 2011
G-Force (2009)
Aileyle izlenebilecek eğlenceli hafif bir aksiyon filmi. İçinde güzel bir ters köşe de barındırıyor. Imdb puanı neden bu kadar acımasızca olmuş anlayamadım.
7 / 10
7 / 10
4 Mayıs 2011
Last Night (1998)
Konu dünyanın son gecesi gibi güzel bir fikirken saçma sapan bir film çıkarılmış ortaya. Dünyada son gece olsa da siz sıkıcı, sıradan insanların son anları da sıkıcı ve saçma olur demeye çalışılmış gibi. Kesinlikle uzak durulmalı.
1 / 10
1 / 10
2 Mayıs 2011
30 Nisan 2011
Fast Five (2011)
Uzun zamandır eksikliğini hissettiğimiz aksiyon filmi açığını çok güzel bir şekilde doldurmuş. İkinci yarı geyiğin dozunu kaçırmasalar daha iyi olurmuş, olsun yine de hedef belli, malzeme belli, eğlence garanti olmuş. Özellikle favelalardaki kovalamaca ve mohawk saçlı adam ile Modern Warfare 2'ye gönderme mi yapmışlar yoksa esinlenmişler mi bilemedim, o sahneler ayrı bir güzeldi. Gişe filmi olarak çok başarılı bir yapım olmuş.
8 / 10
8 / 10
28 Nisan 2011
Sucker Punch (2011)
Aslında büyük hevesim vardı, gösterime girdikten sonra duyduğum olumsuz yorumlara kulağımı tıkayarak biraz gecikmeli de olsa gidebildim. Filmden tek beklentim görsel bir şölen ile aksiyon sunmasıydı. Bu kısımda elden gelenler yapılmış ancak bu derece fantastik yapımların atmosferinin içine girilebiliyor olması bu tip yapımların efsane veya sıradan olması arasındaki ince çizgiyi belirliyor. Benim en çok dikkatimi çeken ve sinirimi bozan başroldeki beş ayrı baş karakterin de birbirinden berbat ve kasıntı oyunculuklarıydı. Bu şekilde bir kadro oluşturulmasına anlam veremedim, oyunculuklar bu kadar kötüyken yüzlere bu kadar yakın çekim yapılmasını da anlayamadım. İnternette şarkılara animelerden klipler yaparlar ya, öyle parça parça bölümlerden efekti basa basa fantastik bir rüya yapmış Snyder, niyeyse bu konu anime veya tamamen animasyon yapılsaydı çok daha başarılı olabilir miydi sormadan edemiyorum.
6 / 10
6 / 10
27 Nisan 2011
BURN-E (2008)
Wall-E ve EVA'nın kovalamaca yaşadıkları sahnenin arka planında gariban robot Burn-E'nin yaşadıklarını anlatan 7 dakikalık şahane bir kısa film.
8 / 10
8 / 10
Presto (2008)
5 dakikalık bir Pixar şaheseri, bir sihirbaz ve aç tavşanının walt disney çizgi filmleri gibi yaşadıkları. Çok keyifli sahneler içeriyor.
8 / 10
8 / 10
Wallace and Gromit in 'A Matter of Loaf and Death' (2008)
Wallace & Gromit ikilisinin yarım saatlik bir macerası. Yenilik içerdiğini söylemek doğru olmaz.
5 / 10
5 / 10
25 Nisan 2011
Pay It Forward (2000)
Bir öğretmenin öğrencilerine "dünyayı değiştirebilecek bir fikir bulun ve onu eyleme geçirin" dönem ödevi vermesi üzerine bir çocuk güzel bir fikir bulur onu uygular ve olaylar gelişir. Çok güzel başlıyor ortalarda tempo düşüyor, bir daha toparlayamıyor, biraz farklı sonu ile ayakları yere basarak bitiyor. Konu bütünlüğünün dağılmaması sağlansaymış süper bir film olabilirmiş.
6 / 10
6 / 10
24 Nisan 2011
22 Nisan 2011
"Earth: The Power of the Planet" 1: Volcano
Dünyamızın şekillenmesinde, hayatın oluşmasında ve dengelerin sağlanmasındaki en önemli rollerden birine sahip volkanlarla ilgili müthiş bilgileri süper bir sunumla anlatan şahane bir belgesel olmuş.
9 / 10
9 / 10
Microsoft SQL Server Database Publishing Wizard
Veritabanları arasında tablo ve içeriklerini taşımaya yarayan kullanışlı, ücretsiz bir uygulama: Microsoft SQL Server Database Publishing Wizard 1.1 :
burda
burda
21 Nisan 2011
günün sözü
"Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez!"
-e.e. cummings
-e.e. cummings
19 Nisan 2011
17 Nisan 2011
The Next Three Days (2010)
Fena başlamıyor, ortalarda sürükleyicilik kayboluyor, sabırla devam ederseniz sonlara doğru hareketleniyor. Genel olarak iyi bir film ancak izlenmese de birşey kaybedilmez. Paul Haggis'ten daha iyi bir yapım gelebilirdi.
6.5 / 10
6.5 / 10
16 Nisan 2011
"Earth: The Power of the Planet" 3: Ice
Oceans bölümü kadar süper olmasa da gayet iyi ve bilgilendirici bir belgeseldi. Buzların dünyamızı şekillendirmesinin ve Antartika'nın altının tasvir edilmesi sunumu başarılıydı.
8 / 10
8 / 10
New York'ta Beş Minare (2010)
Film için sarfedilen çabayı takdir etmekle birlikte gözümüze kulağımıza zorla sokulan mesajları, 3.sınıf patlama ve çatışma sahneleri ile başarılı saymak pek mümkün değil.
Filmle ilgili en güzel ayrıntı şu cümleler:
[/spoiler]
Kadim dostum, doğduğunda ezanın okunur,
ancak namazın kılınmaz.
Öldüğünde ise namazın kılınır,
ancak ezanın okunmaz.
Bunun sebebi, doğumunun ezanı...
...cenaze namazının bir parçasıdır.
İşte hayat bu kadar kısadır.
[/spoiler]
5 / 10
Filmle ilgili en güzel ayrıntı şu cümleler:
[/spoiler]
Kadim dostum, doğduğunda ezanın okunur,
ancak namazın kılınmaz.
Öldüğünde ise namazın kılınır,
ancak ezanın okunmaz.
Bunun sebebi, doğumunun ezanı...
...cenaze namazının bir parçasıdır.
İşte hayat bu kadar kısadır.
[/spoiler]
5 / 10
15 Nisan 2011
wcf istemci oluşturulurken guid'lerin string'e çevrilmesi
wcf istemci oluşturulurken guid olan elemanlarınız string'e dönüştürülebiliyor, korkmayın. kendiniz elle guid'e değiştirebileceğiniz gibi en doğrusu size gelen bu tip alanları sunucu tarafında guid'e çevirmek. js guid tanımaz demiş linkteki arkadaş
extendedProtectionPolicy hatası
windows 7 bazen kafasına göre web.config dosyanıza extendedProtectionPolicy diye birşey ekleyebiliyor. projeyi çalıştırdığınızda da bu nedir anlamadım (unrecognized element) diye hata alıyorsunuz, ilgili satırı gönül rahatlığı ile silip çalışmasını sağlayabilirsiniz.
kaynak
kaynak
"Earth: The Power of the Planet" 4: Oceans
5 bölümlük "Earth: The Power of the Planet" belgeselinin 4. bölümü okyanuslar hem görsel olarak hem de bilgilendirme bakımından çok başarılı olmuş. Tek negatif düşünülebilecek nokta sunumu yapan kişinin garip iskoç aksanı olabilir :)
[spoiler]
Dünyadaki suyun yarısının dünyanın soğurken çıkan buharlardan diğer yarısının da uzaydan (göktaşı, kuyruklu yıldız vb.) geldiğini öğreniyor olmanız bile müthiş bir durum. Ayrıca çok eskiden cebelitarık boğazının kapanıp tüm Akdeniz'in kuruması, okyanusların kendi aralarındaki akıntıların durması ile tüm yaşamın sonlanması gibi o kadar güzel bilgiler veriyor ki hayran kalmamak mümkün değil.
[/spoiler]
10 / 10
14 Nisan 2011
12 Nisan 2011
Sql Complete Express Edition
Sql complete express edition ücretsiz bir sql server management studio eklentisi, barındırdığı özellikler ücretsiz olduğu için az olsa da işe yarayabilir.
burada
burada
11 Nisan 2011
7 Nisan 2011
Unlocker
"Cannot delete file: Access is denied
There has been a sharing violation.
The source or destination file may be in use.
The file is in use by another program or user.
Make sure the disk is not full or write-protected and that the file is not currently in use."
Tarzı hatalarda işinizi çok kolaylaştıracak bir uygulama.
burda
There has been a sharing violation.
The source or destination file may be in use.
The file is in use by another program or user.
Make sure the disk is not full or write-protected and that the file is not currently in use."
Tarzı hatalarda işinizi çok kolaylaştıracak bir uygulama.
burda
Sql Server 2005'in kaldırılması
Olur da program/ekle kaldır'dan Sql Server 2005'in kaldırılmasını sağlayamaz veya üst üste kurulumlar ile windows'un aklını karıştırırsanız aşağıdaki linkteki işlemler ile manuel temizlik yapabiliyorsunuz, işe yarıyor. (çok sancılı ve sıkıcı bir süreç olduğunu belirtmek isterim, eğer sıfır bir windows'a veya imaja dönebiliyorsanız daha kısa sürer)
burda
burda
6 Nisan 2011
sql server 2008 katmai hata
Sql Server 2008 (Katmai) Management Studio'da herhangi bir veritabanına bağlanmak isterken aşağıdaki hatayı alıyorsanız, visual studio, sql management studio ve sp1 kuruluş sırasını dağıtmış olma olasılığınız yüksek.
Çözüm: temiz kurulumlar...
Failed to retrieve data for this request. (Microsoft.SqlServer.Management.Sdk.Sfc.Enumerator Core)
ADDITIONAL INFORMATION:
Microsoft.SqlServer.Smo.UnSafeInternals.Management Util.EnterMonitor(System.Object) (Microsoft.SqlServer.Management.Sdk.Sfc.Enumerator Core)
kaynak
Çözüm: temiz kurulumlar...
Failed to retrieve data for this request. (Microsoft.SqlServer.Management.Sdk.Sfc.Enumerator Core)
ADDITIONAL INFORMATION:
Microsoft.SqlServer.Smo.UnSafeInternals.Management Util.EnterMonitor(System.Object) (Microsoft.SqlServer.Management.Sdk.Sfc.Enumerator Core)
kaynak
5 Nisan 2011
Hulk Vs. (2009)
Hulk vs Wolverine ve Hulk vs Thor şeklinde iki bölümden oluşuyor. Hulk'un her zamanki gibi hüe hüe diye bağrındığı, oraya buraya daldığı bir yapım olmuş. Tek ilginç nokta Uncharted'da Nathan Drake'i seslendiren Nolan North'un Deadpool karakterini seslendirmesi olmuş.
[spoiler]
Zaten Wolverine'li kısmın sonu yok, Thor'lu hikaye de baya geyik olmuş
[/spoiler]
Zaman ayırıp da izlemeye değmeyeceğini düşünüyorum.
5 / 10
[spoiler]
Zaten Wolverine'li kısmın sonu yok, Thor'lu hikaye de baya geyik olmuş
[/spoiler]
Zaman ayırıp da izlemeye değmeyeceğini düşünüyorum.
5 / 10
4 Nisan 2011
nvarchar vs varchar
The Green Mile (1999)
Film 189 dakika olmasına rağmen sürükleyiciliği, hikaye anlatımı ve oyunculuklar ile gerçekten başarılı olmuş. Sonunu ve bazı yerlerini bilmeme rağmen zevk alarak izledim, tavsiye ederim.
8 / 10
8 / 10
3 Nisan 2011
Wo hu cang long (2000) [Crouching Tiger, Hidden Dragon]
Filme 45 dakika dayanabildim, izlemek için çok ciddi çaba sergiledim ama olmadı. Filmi mıy mıy boş boş konuşan ve ara ara uçarak dövüşen insanlar olarak özetleyebiliriz. Ne imdb puanını ne de övgü dolu yorumları anlayabildim. Bana göre değilmiş demek ki.
1 / 10
1 / 10
2 Nisan 2011
Hôhokekyo tonari no Yamada-kun (1999) [My Neighbors the Yamadas]
Studio Ghibli'nin ilk tamamen dijital filmiymiş. Alışılmış animelerden farklı çizimi ile en başta alışamama durumu yaşayabilirsiniz. Bu durum haricinde bir japon ailesinde yaşanan olayların ne kadar da çok bizlerde yaşananlara benzediğini gördüğünüzde dünyadaki tüm insanların düşündükleri kadar da farklı olmadıklarını görüyorsunuz. Kısa kısa hikayelerden oluşuyor, ara ara güldürüyor ikinci yarı sürükleyiciliğini kaybediyor.
6 / 10
6 / 10
1 Nisan 2011
31 Mart 2011
god of war
uzun uğraşlar sonucu normalde bir ps2 oyunu olan ve ps3 için god of war collection içerisinde hd olarak yeniden piyasa sürülen efsane oyun god of war 1'i bitirdim.
uzun uğraşlar sonucu diyorum çünkü oyunun bazı yerleri o kadar uyuz ve o kadar zor ki benim gibi oyunu zevk için oynayan bünyeleri derinden etkileyip bol bol kendinden nefret ettiriyor.
artıları:
-hikayede bol dönüm noktası var ve sağlam ters köşe olabiliyor, bu konuda epey başarılı
-bazı dövüş/öldürme hareketleri çok zevkli ve izlemesi çok eğlenceli
-mistik yunan mitolojisi ve epik ortam güzel yansıtılmış
eksileri:
-oyun özellikle zor olsun diye mi konmuş ama anlamadığım ve nefret ettiğim bir şekilde iğrenç bölümler, yapmanız beklenen saçma sapan hareketler var, bu da oyun zevkinin içine eden çok çok çok kötü bir durum
-grafikler hd için ayarlanmış olsa da ara videolar sanırım hala ps2'deki haliyle gösteriliyor, görüntü epey kötü
-kontroller ps ortamı olduğu için muhtemelen çok dandik, arada giren mini oyunlar için belli bir süre içerisinde kareye bas vb. durumlar saçma ve sıkıcı
-istediğiniz yerde kaydedememeniz sinir bozucu
-bazı yerlerde napmanız gerektiğini çözmeniz mümkün değil, netten çözüm aramanız ve onları uygulamanız gerekiyor.
sonuç:
ps diyince ilk akla gelen oyunlardan olan god of war genel olarak güzel bir oyun ancak hedef kitlesi işi gücü oyun oynamak olan ve zaman sıkıntısı çekmeyen ergenler/gençler olduğu için ara ara sinir bozucu, eğlendirmeyen bir oyun oluyor. içerdiği vahşet ve ters köşeler çok başarılı. bir daha açıp da aynı sinir bozuculukla kesinlikle uğraşmak istemiyorsam da bu konuda iyileştirme gerektiği gerçeğini de unutmamak lazım.
7 / 10
gamespot
ign
uzun uğraşlar sonucu diyorum çünkü oyunun bazı yerleri o kadar uyuz ve o kadar zor ki benim gibi oyunu zevk için oynayan bünyeleri derinden etkileyip bol bol kendinden nefret ettiriyor.
artıları:
-hikayede bol dönüm noktası var ve sağlam ters köşe olabiliyor, bu konuda epey başarılı
-bazı dövüş/öldürme hareketleri çok zevkli ve izlemesi çok eğlenceli
-mistik yunan mitolojisi ve epik ortam güzel yansıtılmış
eksileri:
-oyun özellikle zor olsun diye mi konmuş ama anlamadığım ve nefret ettiğim bir şekilde iğrenç bölümler, yapmanız beklenen saçma sapan hareketler var, bu da oyun zevkinin içine eden çok çok çok kötü bir durum
-grafikler hd için ayarlanmış olsa da ara videolar sanırım hala ps2'deki haliyle gösteriliyor, görüntü epey kötü
-kontroller ps ortamı olduğu için muhtemelen çok dandik, arada giren mini oyunlar için belli bir süre içerisinde kareye bas vb. durumlar saçma ve sıkıcı
-istediğiniz yerde kaydedememeniz sinir bozucu
-bazı yerlerde napmanız gerektiğini çözmeniz mümkün değil, netten çözüm aramanız ve onları uygulamanız gerekiyor.
sonuç:
ps diyince ilk akla gelen oyunlardan olan god of war genel olarak güzel bir oyun ancak hedef kitlesi işi gücü oyun oynamak olan ve zaman sıkıntısı çekmeyen ergenler/gençler olduğu için ara ara sinir bozucu, eğlendirmeyen bir oyun oluyor. içerdiği vahşet ve ters köşeler çok başarılı. bir daha açıp da aynı sinir bozuculukla kesinlikle uğraşmak istemiyorsam da bu konuda iyileştirme gerektiği gerçeğini de unutmamak lazım.
7 / 10
gamespot
ign
30 Mart 2011
cennet kültür ve sanat merkezi
buradaki tiyatro oyunlarına geldiğinizde arkasında bulunan otoparktan ücretsiz yararlanabilirsiniz. sahnesi büyüktür, epey insan aldığı için seyirciler de insan değilse gürültü olabiliyor.
yunus emre kültür merkezi
belediye'nin tiyatro oyunlarından birine geldiyseniz otoparkından tiyatro biletinizi göstererek ücretsiz yararlanabilirsiniz. (otoparkçı elemanlar peşinizden koşup 5 tl talep ediyorlar) önü haricinde arkasında da otopark alanı bulunuyor.
28 Mart 2011
3 Idiots (2009)
Kendini iyi hisset filmleri kategorisine dahil edebileceğimiz bu yapım içerisinde komedi, dozu çok iyi ayarlanmış dram, biraz romantizm, biraz sistem eleştirisi, biraz yol hikayesi var. Süresi yaklaşık 3 saat olmasına rağmen çok sürükleyici ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Hint müziklerine pek alışık değilseniz şarkılı yerlerde biraz sıkılabilirsiniz ancak süreleri uzun değil. Çok başarılı bir film, izleyin, izletin :)
8.5 / 10
8.5 / 10
25 Mart 2011
TFS "An item with the same key has already been added" hatası
TFS’te merge işlemi sırasında “An item with the same key has already been added” hatası alıyorsanız, linkteki tfscachecleanup.cmd dosyası ile ara belleğin silinmesini sağlayabilirsiniz. Bu işlem sonrası source control explorer ekranı boş geliyor ve yenile dediğinizde klasörleri yeniden seçmeniz gerekiyor.
22 Mart 2011
Yeopgijeogin geunyeo (2001) [My Sassy Girl]
Karaktersiz bir eleman ile huysuz kız arkadaşı arasındaki çoğunlukla saçma olayları anlatan acayip uzun, sürükleyicilikle yakından uzaktan alakası olmayan kötü bir film. İçindeki romantizm ve drama ile içindeki saçma olayları kurtarmayı denemişse de gayet başarısız bir yapıma imza atmışlar. Bu filmin epey bir hayranı olmasını da anlayamadım ve nedenini çözemedim. Belki gerçek bir hayat hikayesine dayanması nedeniyle tutmuştur ancak yine de bu bence başarısız olduğunu değiştirmiyor.
4 / 10
4 / 10
21 Mart 2011
Duplicity (2009)
İki eski ajan iki firma arasındaki rekabetle ilgili karmakarışık işlere kalkışırlar. Bu arada yine karmakarışık başka işler dönmektedir. Devamlı paranoya halindeki bu iki ajan bir yandan sevgili olmaya çalışırken bu paranoyadan nasiplerini alırlar. Julia Roberts epey kötü bir oyuncu seçimi olmuş, genel olarak kim neymiş ne olacak şimdi diye izlediğiniz için süresi uzun olsa da pek olaydan kopmuyorsunuz. Julia Roberts olmasaydı ve süre daha kısa olsaydı belki çok daha başarılı olabilirdi. Bu haliyle ahım şahım bir yapım değil. Sonu yine de tatmin ediciydi.
6 / 10
6 / 10
17 Mart 2011
16 Mart 2011
15 Mart 2011
bilgisayar donanım çizelgesi
bilgisayar donanım çizelgesi: burada
hangi bağlantı nedir sorusunu cevaplayan güzel bir görsel.
hangi bağlantı nedir sorusunu cevaplayan güzel bir görsel.
14 Mart 2011
Tangled (2010)
Imdb puanına da (8.0) kanıp bir pazar sabahı izlenecek şirin bir animasyon olarak tahmin etmiştim. Bildiğimiz Rapunzel masalının yine bildiğimiz bıktığımız Disney tarzı ile anlatıldığı orijinalliği olmayan bir yapım. Bu nedenle tamamen çocuklara yönelik demek çok doğru olacaktır. Muhtemelen yüksek puanının sebebi 3d izlendiğinde (ben 3d izlemedim) görselliğin başarılı olması olabilir. Çocuk değilseniz ve Disney tarzı anlatılan masallardan haz etmiyorsanız sakın yaklaşmayın.
5 / 10
5 / 10
11 Mart 2011
Smartmedia HD Vision incelemesi
Yaklaşık 2 ay önce Smartmedia HD Vision aldım ve incelemem aşağıdadır. Alma sebebim fiyat/performans açısından dolu bir paket sunmasıydı. (Saturn'de 199 tl idi)
Artılar:
-Çoğunlukla tüm mkv'leri ve divx'leri oynatıyor. Çoğunluk 1080p ve 720p mkv filmlerde sorun yaşamıyor.
-DTS sesi destekliyor.
-Optik ses çıkışı var.
-Paket içerisinden hdmi kablo, kablosuz adaptör çıktığı için ek masraf yapmanıza gerek kalmadan kullanmaya başlayabiliyorsunuz.
-İki adet usb girişi var.
-Ağdan bilgisayarınızdaki dosyaları oynatabiliyorsunuz.
Eksiler:
-smartmedia.com.tr'deki yazılımla torrentle dosya indirmeyi bir türlü başaramadım. Torrent'i eklese de hiç transfer yapmıyor.
-Altyazıları dosya gösterim listesinde göstermiyor, algılayabilmesi için isminin medya ismi ile aynı olması gerekiyor.
matrix.avi varsa matrix.srt , matrix.eng.srt gibi dosyaları algılayabiliyor istediğiniz dosyayı seçtirmiyor. Lg 503sh ses sistemi bile altyazıları seçmeye izin veriyordu.
-Dosya gösterim listesinde naparsanız yapın medya dosyaları haricinde bir dosya listelenmiyor. Örneğin bir excel dosyası varsa bunu hiçbir şekilde göremiyorsunuz.
-Youtube vs. performanslı çalışmıyor, duruma göre hiç çalışmayabiliyor.
-Bazı animelerin encodinglerini beğenmiyor ya oynatmıyor ya da oynatırken sorun yaşıyor.
-Ağdan bilgisayardaki bazı dosyaları oynatırken takılmalar yaşayabiliyorsunuz. (Aslında normal ama yine de belirtelim)
-Fan yok demişler ancak bazen bendeki cihazdan açılırken fan sesi geliyor (bilgisayar kasalarındaki fan seslerinden) sonra susuyor.
Sonuç: Torrent sorunu ve altyazı dosya isim olayı büyük eksiler iken genel olarak fiyat/performans'a baktığımız zaman fena bir cihaz değil, iş görüyor.
Artılar:
-Çoğunlukla tüm mkv'leri ve divx'leri oynatıyor. Çoğunluk 1080p ve 720p mkv filmlerde sorun yaşamıyor.
-DTS sesi destekliyor.
-Optik ses çıkışı var.
-Paket içerisinden hdmi kablo, kablosuz adaptör çıktığı için ek masraf yapmanıza gerek kalmadan kullanmaya başlayabiliyorsunuz.
-İki adet usb girişi var.
-Ağdan bilgisayarınızdaki dosyaları oynatabiliyorsunuz.
Eksiler:
-smartmedia.com.tr'deki yazılımla torrentle dosya indirmeyi bir türlü başaramadım. Torrent'i eklese de hiç transfer yapmıyor.
-Altyazıları dosya gösterim listesinde göstermiyor, algılayabilmesi için isminin medya ismi ile aynı olması gerekiyor.
matrix.avi varsa matrix.srt , matrix.eng.srt gibi dosyaları algılayabiliyor istediğiniz dosyayı seçtirmiyor. Lg 503sh ses sistemi bile altyazıları seçmeye izin veriyordu.
-Dosya gösterim listesinde naparsanız yapın medya dosyaları haricinde bir dosya listelenmiyor. Örneğin bir excel dosyası varsa bunu hiçbir şekilde göremiyorsunuz.
-Youtube vs. performanslı çalışmıyor, duruma göre hiç çalışmayabiliyor.
-Bazı animelerin encodinglerini beğenmiyor ya oynatmıyor ya da oynatırken sorun yaşıyor.
-Ağdan bilgisayardaki bazı dosyaları oynatırken takılmalar yaşayabiliyorsunuz. (Aslında normal ama yine de belirtelim)
-Fan yok demişler ancak bazen bendeki cihazdan açılırken fan sesi geliyor (bilgisayar kasalarındaki fan seslerinden) sonra susuyor.
Sonuç: Torrent sorunu ve altyazı dosya isim olayı büyük eksiler iken genel olarak fiyat/performans'a baktığımız zaman fena bir cihaz değil, iş görüyor.
8 Mart 2011
Astro Boy (2009)
Büyüklere yönelik bir animasyon olarak nitelendiremeyeceğimiz bu yapım eski bir manga olan Astro Boy'un yeniden beyaz perdeye aktarımı diyebiliriz. Zamanında belki de klişe olarak adlandırılmayacak konu akışına sahipken şu anda 0-13 yaş arası izleyiciye hitap eder durumda. Animasyonların da kalitesi çok ahım şahım olmayınca ortaya bu çocuksu vasat yapım çıkmış.
5 / 10
Imdb bilgilerine göre filmin yapımcıları ortaya çıkan bu eserden epey bir zarar etmişler. Bu da muhtemelen ikincisinin gelmeyeceğini öngörmemize sebep oluyor ve bu da doğru bir karar olacaktır.
Box Office
Budget:
$40,000,000 (estimated)
Opening Weekend:
$6,702,923 (USA) (25 October 2009) (3014 Screens)
Gross:
$19,548,064 (USA) (17 January 2010)
5 / 10
Imdb bilgilerine göre filmin yapımcıları ortaya çıkan bu eserden epey bir zarar etmişler. Bu da muhtemelen ikincisinin gelmeyeceğini öngörmemize sebep oluyor ve bu da doğru bir karar olacaktır.
Box Office
Budget:
$40,000,000 (estimated)
Opening Weekend:
$6,702,923 (USA) (25 October 2009) (3014 Screens)
Gross:
$19,548,064 (USA) (17 January 2010)
7 Mart 2011
4 Mart 2011
3 Mart 2011
Megamind (2010)
Kendini izletiyor, ara ara güldürüyor; bununla birlikte konuları işleyişi ve senaryosu ile yetişkinlere yönelik bir animasyon sayılmaz. Belki çok bir beklenti ile izlenmemesi daha doğru olacaktır. Ayrıca fragmanında ciddi bir spoiler varmış, fragmanı izlemeden izleyiniz.
6 / 10
6 / 10
1 Mart 2011
The King's Speech (2010)
Oscarlar'daki başarısı ve konusu ile bana pek hitap etmeyeceğini bile bile ancak olumlu yorumların etkisiyle bir umut ile gittim. Film kendini izletiyor, sürükleyicilikte genel olarak sorun yok bununla birlikte bana çok uzak ve ters bir kavram olan soylulukla ilgili gözüme batan saçma hikayesi ile "eee napalım yani" dedirtti.
--spoiler--
Bir takım anlamlı özeleştiriler olsa da (kendi hayatını yaşayamamak, kukla olmak vb.) genel olarak bir kralın korkularını yenme hikayesinin anlatılması bana bir şey ifade etmiyor. Ayrıca bir ülkeyi savaşa götüren cümleleri kekeleyerek söylese nolur söylemese nolur.
--spoiler--
Oyunculuklar iyi, yapımın söylenenlerin aksine bir "kendini iyi hisset" filmi olduğuna da katılamayacağım, adamın durumu yer yer gereksiz bir şekilde canımızı sıktı, eh yeter dedik. Fight Club'un marla singer'ını kralın eşi olarak görmek de garip bir duygu kabul etmek gerek :)
6 / 10
--spoiler--
Bir takım anlamlı özeleştiriler olsa da (kendi hayatını yaşayamamak, kukla olmak vb.) genel olarak bir kralın korkularını yenme hikayesinin anlatılması bana bir şey ifade etmiyor. Ayrıca bir ülkeyi savaşa götüren cümleleri kekeleyerek söylese nolur söylemese nolur.
--spoiler--
Oyunculuklar iyi, yapımın söylenenlerin aksine bir "kendini iyi hisset" filmi olduğuna da katılamayacağım, adamın durumu yer yer gereksiz bir şekilde canımızı sıktı, eh yeter dedik. Fight Club'un marla singer'ını kralın eşi olarak görmek de garip bir duygu kabul etmek gerek :)
6 / 10
24 Şubat 2011
Ong-bak (2003)
Bir Muay Thai ustası çocuğun köyünden kutsal saydıkları buda heykelinin kafası çalınır. Çocuk da kafayı geri almak için şehre gider herkesi döver. Böyle karatemsi kavga gürültü filmlerini seviyorsanız izlenebilir olmuş, Muay Thai filmde izlediğim kadarıyla boyna, kafaya, eklemlere dirsek ve diz ile vurma konusunda epey bir taktik içeriyor sanırım. Film ile ilgili en ilginç ayrıntı ise hiç dublör, bilgisayar efekti, ip vs. sinema hilelerinin kullanılmamış olması. Görüntü yönetmenliği de başarılı sayılabilir. Herşey doğal olduğu için birkaç kameradan birden çekilmiş herhalde (tekrar aynı sahneyi oluşturmak çok zor olacağı için) ve tekrarları izletiliyor. Türün meraklıları bayılabilir benim için çok bir farklı yönü yoktu.
6 / 10
6 / 10
23 Şubat 2011
Tropa de Elite 2 - O Inimigo Agora É Outro (2010) [Elite Squad 2]
Aksiyon dolu bir film bekliyorsanız aradığınız yapım bu değil, ilkindeki favelalardaki zor durumlar, işkencelerden sonra Nascimento'nun bir hapishane baskını sonrasında siyasi sistemde ilerleyişini ve başından geçenleri anlatıyor. Filmi siyasi sistem taşlaması olarak özetleyebiliriz, bununla birlikte filmde o kadar çok süper ayrıntı var ki gerçekten başarılı ve efsane bir yapıma imza atmışlar. Özellikle şişman vekil ve konuşmaları, birbirinden nefret eden Fraga ve Nascimento'nun sonu, Nascimento'nun hikayeyi anlatışındaki ayrıntılar çok zekice kurgulanmış. Wagner Moura'dan başka birinin Nascimento'yu daha hakkıyla canlandırabileceğini de sanmıyorum, oyunculuklar müthiş başarılı. Aslında sistemin ne kadar kokuşmuş olduğu ile ilgili bir sürü yapım var ancak Tropa De Elite 2 hikayeyi anlatışı, karakter gelişimi, ince ayrıntıları, verdiği bilgiler ile gönülleri fethediyor. Süper, izleyin izletin.
9 / 10
9 / 10
22 Şubat 2011
21 Şubat 2011
Punisher: War Zone (2008)
Bu filmden bekleyebileceğiniz ikinci sınıf geyik bir aksiyon filmi olmasıdır, beklentilerinizi karşılayacağını söyleyebilirim. Bir Punisher filmi için de vahşet dozu yeterli ayarlanmış, bir sürü klişe barındırması haricinde gayet izlenebilir bir yapım olmuş. Ray Stevenson abimiz punisher rolüne çok iyi oturmuş ve performansı başarılıydı.
6.5/10
6.5/10
20 Şubat 2011
Sword of the Stranger (2007) [Sutorenjia: Mukô hadan]
İzlemeye başlar başlamaz aklıma Jûbê ninpûchô (Ninja Scroll (1993)) geldi. 720p görüntü ve DTS ses ile izledim çok da doğru bir iş yaptığımı gördüm. Görseller ve müzikler gerçekten çok iyiydi. (Bazı bulanık manzara portreleri hariç) Konu olarak çok orijinal olduğunu söylemek gerçekçi olmaz, biraz western tadı da yakalanmış belirtmeden geçmemek lazım. Genel olarak hoş bir yapım olmuş.
7/10
7/10
Salinui chueok (2003) [Memories of Murder]
1986'da Güney Kore'de bir taşra kasabasındaki bir cinayet soruşturmasının hikayesi hollywood hikayelerinden ve hikaye anlatımından çok farklı şekilde işlenmiş. Gerek forum divxplanetta gerekse internette film hakkında bolca yorum var, birçoğuna da katılıyorum. Değişik bir yapım izlemek isteyenlere tavsiye ederim.
7/10
7/10
19 Şubat 2011
Black Swan (2010)
Psikolojik gerilim türünde olduğunu duyup, tavsiye üzerine açıkçası çok çekinerek izledim. Aronofsky benim için ya sev-ya nefret filmleri çeken bir yönetmen sayılır. Requiem for a dream'ı çok sevmiştim ancak Pi'ye bu ne ya demiştim. Uzun lafın kısası oyunculuklar gerçekten başarılı, bununla birlikte bir bütün olarak baktığımızda ben umduğumu bulamadım.
6/10
Psikolojik gerilim diyince Satoshi Kon'un (rahmetli) aşağıdaki animesini tek geçerim, belki de bu yüzden bana ee nedir yani dedirtti Black Swan.
Perfect Blue (1998)
6/10
Psikolojik gerilim diyince Satoshi Kon'un (rahmetli) aşağıdaki animesini tek geçerim, belki de bu yüzden bana ee nedir yani dedirtti Black Swan.
Perfect Blue (1998)
18 Şubat 2011
Bir dll'in hangi cpu ile derlendiğinin bulunması
Bir dll’in hangi cpu (32bit,64bit) ile derlendiğini aşağıdaki komut ile öğrenebilirsiniz:
dumpbin /headers DLLNAME |find "machine"
Örnekler:
C:\Program Files\Microsoft Visual Studio 9.0\VC>dumpbin /headers "aaa.dll" |find "machine"
14C machine (x86)
C:\Program Files\Microsoft Visual Studio 9.0\VC>dumpbin /headers bbb.dll |find "machine"
8664 machine (x64)
Kaynak: http://stackoverflow.com/questions/480696/how-to-find-if-native-dll-is-compiled-as-x64-or-x86
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)