27 Aralık 2012

Premium Rush (2012)

Film muhtemelen, "hacı ne filmi çekelim bu sene, gişe yapsın paramızı en azından bir buçuk katına çıkarsın, ne yapalım?" sorusu üzerine birinin "new york'ta halamgilin bisiklet kuryesi bir tanıdığı var hayatları hem heyecanlı hem de işin içinde manhattan adası var, bisiklet ile akrobasi de millete yeni heyecan olur" demesi üzerine çekilmiş belli. Hele sonunda normalde motorsiklet çetelerinin yaptığı bir olayın çakması var ki "yürü git birader" dedirtmek için birebir. Olmamış, izlemeye de gerek yok.

5 / 10

An Unfinished Life (2005)

Yine Amerikan kasaba ortamı ve insanların kendine has problemleri, hayata devam edememeyi işleyen, ortada oyuncu bir ayının da bulunduğu, Jennifer Lopez'in iğrenç oyunculuğu ile gözlerinizin acıdığı, izlemeseniz de hayatınızda bir değişiklik olmayacak yapım.

5.5 / 10

10 Items or Less (2006)

Kısa ve hafif bir uzun metraj denemesi. Keyifli bir ilk yarısı var. Hikayenin bir yere bağlanmasını bekleyenler hayat kırıklığına uğrayacaktır.

6 / 10

Coraline (2009)

Fragmanındaki gizemli havayı filmde pek göremedim. Genel olarak kendini izletse de çok ahım şahım bir seyirlik olmamış.

6 / 10

Butter (2011)

Tam olarak ne anlatmaya çalıştığı net olmasa da orta Amerika'da sıradan amerikanların hayatları ile ilgili hafif komedi havası içeren boş bir yapım. Olivia Wilde başarılı bir oyuncu. İnsanlar ufak zenci kızı beğenmişler ama ben uyuz oldum, fazlasıyla yapmacık ve ırk ekseni ile prim yapmış.

5.5 / 10

Joheunnom nabbeunnom isanghannom (2008) [The Good, the Bad, the Weird]

Yapıldığı seneye kadar en büyük bütçeli Güney Kore filmiymiş. Evet para harcamaktan kaçınmadıkları çok belli, görkemli aksiyon sahneleri çekmeye, asyalı western havası vermeye çok çaba sarf etmiş. Bununla birlikte sürükleyiciliği sağlayamamış, çoğunlukla anlamsız aksiyon sahneleri ortaya çıkmış. Çok şey olmak isteyip hiçbir şey olamamış.

5 / 10

Barfi! (2012)

2.5 saat kendini izlettiriyor, ilk saati sürükleyici olsa da sonrasında tempo çok düşüyor. Yapmak ve söylemek istedikleri güzel olsa da bence 3 Idiots samimiyeti ve kaliteli hikaye anlatışına erişememiş.

6 / 10

Laura (1944)

Farklı atmosferi ve ters köşe yapmak için çok kasması ile keyifli bir film. Eski yapımların kendine has kalitesini hissettiren başarılı bir noir.

7 / 10

Glengarry Glen Ross (1992)

2006'da izlediğimde yazdığım yazıyı ikinci izleyişim şerefine yineleyeyim :)

Satışçıların iş hayatları üzerine kurulu paso fuck, fuck you vb. sözlerin havada uçuştuğu; insanların ne kadar sıkıştırılabileceği ve bunun onları neler yapmaya zorlayacağı üzerine 1992 yapımı bir film. Tüm film diyaloglar üzerine kurulu; olaylar ikinci planda kalıyor. adamlar satış yapmaya çalışırlarken bana afakanlar bastı o derece boğucu, "köşeye sıkıştırılmış kedi" atmosferi yansıtılmış. Özellikle alec baldwin blake rolünde çalışanlara öyle bir pislik muamelesi yapıyor ki.

örneğin:
- Spoiler -
"blake: what's the problem, pal? dave moss: you - [correcting him] dave moss: moss. you're such a hero, you're so rich, how come you're coming down here wasting your time with such a bunch of bums? blake: you see this watch? you see this watch? dave moss: yeah. blake: that watch costs more than you car. i made $970,000 last year. how much you make? you see pal, that's who i am, and you're nothing. nice guy? i don't give a shit. good father? fuck you! go home and play with your kids. you wanna work here - close! you think this is abuse? you think this is abuse, you cocksucker? you can't take this, how can you take the abuse you get on a sit? you don't like it, leave. " kaynak: http://www.imdb.com/title/tt0104348/quotes
- Spoiler -

Bütün oyuncular özellikle shelly levine rolündeki jack lemmon dehşet bir oyunculuk sergilemiş.

Ayrıca ek bilgi olarak film boyunca fuck kelimesi 138 kere, shit kelimesi de 50 kere söyleniyormuş. kaynak: http://www.imdb.com/title/tt0104348/trivia

7 / 10

Rope (1948)

Hitchcock neden büyük bir yönetmenmiş bu filmle bir daha takdir ediyorsunuz. Sadece tek bir sahne gibi çekildiği için zamanına göre bile gayet başarılı. Tek bir yerde 3-5 oyuncuyla tek bir sahne gibi film çekme vizyonu olan üstada bir kez daha saygı duydum. Sürükleyicilik ve hikaye konusunda bazılarını tatmin etmeyebilir. Gerginlik mükemmel yansıtılmış ve film ciddi bir emekle çekilmiş.
http://www.imdb.com/title/tt0040746/trivia linkindeki bilgileri okumak yararlı olacaktır.

7 / 10

Butch Cassidy and the Sundance Kid (1969)

Yani genel olarak filmde sıradışı ve konuyu gerçekten ilginç kılacak bir yan göremedim. Özellikle yönetmenin New York'taki fotoğraf kolajı hareketi gerçekten seyirciye büyük saygısızlık olarak koca bir leke.

Bunun nedeni de aşağıdaki gibiymiş.

- Spoiler -
This movie was filmed roughly the same time as Hello, Dolly!, on the sound stage next door. Director George Roy Hill believed that the studio would allow him to film the New York scenes on "Dolly's" sets, since the two films' daily shooting schedules were totally different. After production started, though, the studio informed him that it wanted to keep the sets for "Dolly" a secret and so refused him permission. To work around this, Hill had Robert Redford, Paul Newman and Katharine Ross simply pose on the sets and took photos of them. He then inserted images of the three stars into a series of 300 actual period photos and spliced the two different sets (real and posed) together to form the New York montage.
- Spoiler -

5 / 10

7 Aralık 2012

Resident Evil: Retribution (2012)

Vay arkadaş bu kadar iğrenç oyunculuklar, olmayan senaryo, 65 milyon dolara çekilmiş (o para nereye gitmiş hiçbir fikrim yok) kalitesiz ve inanılmaz kötü görünen bir çöp. Buna ayıracağınız zamanda gidin inşaat izleyin en azından farklı bir şeyler görürsünüz.

1 / 10

End of Watch (2012)

Gerçekçi olsun diye uğraşılmış bu belli ancak izlediğimiz şey bir sinema yapımı, tamamen gerçek olaylar izlemek istesek pencereden dışarı da bakabiliriz diye düşündürüyor. Her neyse, kişinin gözünden ve sallanan kamera kullanımı tavan yaptığı için bir çok insanın başı dönebilir. Bu haliyle her şey olmak isteyip hiçbir şey olamamış.

4 / 10

5 Aralık 2012

Bitch Slap (2009)

Herhalde şu ana kadar izlediğim en absürt filmler arasında en üst sıralara oynar. B-movie dedikleri nasıldır, hangi kafayla izlenir bunu tecrübe etmek için izledim. Her şeyden önce filmin çoğu acayip +18 geçiyor. Olaylar bazen o kadar saçmalaşıyor ki insan gülüyor. B-movie sevenler de muhtemelen bu yönünü beğendiği için izliyorlar. Arka planda bir hikaye var ve ters köşe yapmaya gayret etmiş. Bütçesi çok az olduğu için arka planlar bir çok kişiye çok dandik gelecektir. İzlemeye gerek var mı, yok. İlginç bir deneyim olduğu kesin.

5 / 10

4 Aralık 2012

Looper (2012)

Yani izledik ettik ancak ne sonu insanı tatmin ediyor ne de sunmaya çalıştıkları. Çok derine inmeden üstün körü işlenilmiş.

6 / 10

SubZero (1998)

Tırt bir Batman animasyonu. Laf olsun diye çekildiği belli oluyor. Bunun yerine "Batman: Under the Red Hood" izleyerek Batman animasyonlarının geldiği noktayı görebilirsiniz.

4.5 / 10

36 Quai des Orfèvres (2004)

Fransızlardan ilk yarısı polisiye ikinci yarısı dram bir yapım. Neler olacağını pek tahmin ettirmemesi başarılı olsa da bütünlük açısından bir şeyler eksik geldi bana. Biraz sistem taşlaması, gereksiz fransız filmi cinselliği, biraz hiçbir şey beyaz veya siyah değildir ana fikri ile filmi bitirmişler.

6 / 10

Die Hard: With a Vengeance (1995)

Samuel Jackson'lı çok iyi bir Die Hard filmi. Uzun sayılabilecek süresine rağmen temposundan hiçbir şey kaybetmiyor. Eğlenmek isteyenlere tavsiye olunur.

8 / 10