başarılı ve izlenen bir dizi olması bir yana, biraz dikkat çeken çok önemli özellikleri var. örneğin türkiye'deki "mafya" ve "derin devlet" gerçeklerini eşeleyip, türkiye'nin uluslararası arenadaki rolü ile ilgili gayet güzel bilgiler, ipuçları içermektedir.
--- dikkat çok fena spoiler ---
fakat dizinin sonunda kurtlar vadisi operasyonu bitmiştir diyerek, dizinin baş karakteri tarafından tüm mafya ve baronların temizlenmesi, izleyenleri türkiye'nin bu belalardan sanki kurtulmuş gibi bir hava içerisine girmesine neden olabilir, hatta bir bölümüne de oldu, bunun gerçek değil de bir dizi olduğunu düşünmeyenler için. evet bu çok komik görünüyor olabilir ama ben pokemonum diye camlardan atlayan çocukların olduğu bir ülkede bu kadar ilgiyle izlenen bir dizinin toplum zihninde "mafya bitti oh be" bir tatmin oluşturmuş olması çok muhtemel. böyle bir zihniyetin yerleşmesi çok korkunç olabilir çünkü hala mafya, baronlar, derin devlet bu ülkeye zarar vermekte; bir dizide hepsi yok oldu diye sevinmek pek yapıcı değil, bakın geçenlerde eyüp'te bir taksici parçalanarak öldürüldü; otopark mafyası, uyuşturucu mafyası aynen devam ediyor.
gerçekler üzerinde bir etkisi olmasa da "toplumsal zihinsel bir tatmin" yaşatması, dizinin üzerinde epey düşündürücü bir sonu.. bir de filminde yine gerçek olaylar üzerine toplumsal zihinsel tatmin yaşatması gerçek ile kurgunun karıştılması için garip bir yöntem.
dizi gerçekten başarılı bir kurgu ama "gerçek" değil, gerçeklerle karıştırılması zararlı olacaktır, inşallah herkes kurgusal bir televizyon dizisi olduğu konusunda bilinçlidir. umarım, umuyorum, ummak istiyorum...
--- spoiler ---
29 Ocak 2006
27 Ocak 2006
cd rom kitleme programı
cd rom kitleme programıymış: kitle
diyelim çocuk var basınca açılmasın istiyorsunuz, bu program işe yarıyormuş
diyelim çocuk var basınca açılmasın istiyorsunuz, bu program işe yarıyormuş
26 Ocak 2006
sitelerin eski hallerini görmek
sitelerin eski hallerini görün: web archive
bir örnek:
1996 itu edu tr
hey gidi günler yav... nereden nereye
bir örnek:
1996 itu edu tr
hey gidi günler yav... nereden nereye
24 Ocak 2006
yazılım sektöründe şirket kurmak
hala okumayı bitiremedim, güzel bir yazıya benziyor ama çok çok uzun : bu
hacker yerine yazılımcı dense daha manalı bir yazı olurmuş, çok saçma duruyor yazıda.
hacker yerine yazılımcı dense daha manalı bir yazı olurmuş, çok saçma duruyor yazıda.
webten mesajlaşma uygulamalarını kullanmak
ben kullanmadım ve şifremi vermek için güvenmedim ama aol, msn, yahoo msn e netten girebilmek için bir site: e-messenger
özellikle yukarıdaki poker moker reklamları siteye olan güven duygusunu yok ediyor. kullanma riskini alıyorsanız, buyrun. (privacy de şifrelerinizi ve kullanıcı adlarını kesinlikle tutmuyoruz diyor ama bilemedim ben)
msn için yetkili webten konuşma sitesi: webmessenger
icq için: icq2go (çok iyi)
özellikle yukarıdaki poker moker reklamları siteye olan güven duygusunu yok ediyor. kullanma riskini alıyorsanız, buyrun. (privacy de şifrelerinizi ve kullanıcı adlarını kesinlikle tutmuyoruz diyor ama bilemedim ben)
msn için yetkili webten konuşma sitesi: webmessenger
icq için: icq2go (çok iyi)
23 Ocak 2006
istanbul net tr
istanbul'daki sağlık kurumlarının bir bölümünün listesine burdan ulaşabileceğiniz, "istanbul kent rehberi" niteliğinde geniş bir yelpazede bilgi içeren son derece yararlı ve güzel bir site.
orta kulak iltihabı (otitis media )
insanın beynini ve kulağı orta kulak ile beraber söküp kenara koyup yıllarca uyumak istediği ama yapamadığı iğrenç hastalık çeşidi. üst solunum yolu enfeksiyonunun yukarılara doğru yayılmasıyla da oluşabilir. öyle bir ağrısı var ki insan anestezi istiyor bir yerden sonra... allah sabır versin çekenlere. çeken bilir ağrısını.
21 Ocak 2006
bir söz
"If you have an idea that is surely bad, don't take the time to see how truly awful it is." -- Pat Winston
18 Ocak 2006
13 Ocak 2006
"aklını alırım" nedir?
"adam ol, insan gibi hareket et yoksa sokarım boruyu kulağından içeri parçalarım beynini" anlamına gelen argo sözcükler topluluğu. ayrıca (bkz: beynini sökerim)
pointer (işaretçi) hakkında
koca koca nesneler veya koca koca bellek alanları gerektiren şeylerin ortaya çıkardığı optimizasyon problemini höt diye çözmüş ve boyutu ne olursa olsun herşeyin sadece bir bellek adresi büyüklüğünde bir değişkenle temsil edilebilmesini sağlayan kolaylık yaratan icat.
bunun değerini ve kullanımını iyice anlayabilmek için assemblerda fonksiyon yazmak son derece yararlı olacaktır.
bunun değerini ve kullanımını iyice anlayabilmek için assemblerda fonksiyon yazmak son derece yararlı olacaktır.
apartman yöneticisi olmak
-bu yazı küfür içermektedir-
duruma göre dünyanın en gerizekalı mahlukları ve en süper insanları arasında ara bellek olmayı başarmak zorunda kalan zavallı insandır. içip içip karısı ile kavga edip de şuna bişi söle diyen mi dersin, yoksa evde gürültü yapıp içip sıçıp tüm apartmanın tüm huzurunu kaçırıp uyarıldığında eğlencemizi bozuyorsunuz rahatsız ediyorsunuz diyen orospu evladı piçler mi dersin, komşusuna bir şey söylemekten aciz ama yöneticiye karşı aslan kesilen şuna bir şey söyleyin diyen korkak sikikler, amcık hoşafları mı dersin... işte tüm bu insanların kahrını çekmek zorunda kalan zavallı insanlardır.
yapmasınlar nolacak diyenler için sayılan şu siktiriboktan insanlar mı yapsın diye cevap verebilecek; huzurlu bir apartman yaşamı uğruna ev huzurunun içine sıçılan kişidir.
ah o müstakil evler... bok vardı sanki insanlar cânım evleri mütahitlere verip sikindirik kutulara hapsoldular. bok vardı sanki mütahite verip sömürülecek (fatma ablalarmütaahite vermişler 3 daire alcaklarmış fatha girsin sana komple e mi göt kafa), kafasına odunla vurduklarım.
sen yapmazsam ben yapmazsam; eline üç kuruş para geçince kaçan, (yaşandı ya, adam topladığı paraları alıp kaçtı; ben paraları yedim, ödemiyorum diyen de oldu) eline azıcık yetki geçenin kendini bir adet uzun yarrak zannettiği siktiriboktan insanlar yapıyor.
bu işlerin bir ucundan tutmak zorundayız, türkiye'de de herkes aman ben bir şeye karışmayayım diye diye, memleketin tüm parasını yediler hala da yiyorlar, tüm kilit yerlere kendi adamını koyup, avantasını alıp memleketin anasını ağlatıyorlar. siz hala doktor beni ellemesin diyin! temiz toplum için kirlenmek gerek ne yazık ki...
ama yine de yazıklar olsun be, allah bildiği gibi yapsın sizi. insanın iyi olma arzusunu yok ediyorsunuz be götoğlanları!
duruma göre dünyanın en gerizekalı mahlukları ve en süper insanları arasında ara bellek olmayı başarmak zorunda kalan zavallı insandır. içip içip karısı ile kavga edip de şuna bişi söle diyen mi dersin, yoksa evde gürültü yapıp içip sıçıp tüm apartmanın tüm huzurunu kaçırıp uyarıldığında eğlencemizi bozuyorsunuz rahatsız ediyorsunuz diyen orospu evladı piçler mi dersin, komşusuna bir şey söylemekten aciz ama yöneticiye karşı aslan kesilen şuna bir şey söyleyin diyen korkak sikikler, amcık hoşafları mı dersin... işte tüm bu insanların kahrını çekmek zorunda kalan zavallı insanlardır.
yapmasınlar nolacak diyenler için sayılan şu siktiriboktan insanlar mı yapsın diye cevap verebilecek; huzurlu bir apartman yaşamı uğruna ev huzurunun içine sıçılan kişidir.
ah o müstakil evler... bok vardı sanki insanlar cânım evleri mütahitlere verip sikindirik kutulara hapsoldular. bok vardı sanki mütahite verip sömürülecek (fatma ablalarmütaahite vermişler 3 daire alcaklarmış fatha girsin sana komple e mi göt kafa), kafasına odunla vurduklarım.
sen yapmazsam ben yapmazsam; eline üç kuruş para geçince kaçan, (yaşandı ya, adam topladığı paraları alıp kaçtı; ben paraları yedim, ödemiyorum diyen de oldu) eline azıcık yetki geçenin kendini bir adet uzun yarrak zannettiği siktiriboktan insanlar yapıyor.
bu işlerin bir ucundan tutmak zorundayız, türkiye'de de herkes aman ben bir şeye karışmayayım diye diye, memleketin tüm parasını yediler hala da yiyorlar, tüm kilit yerlere kendi adamını koyup, avantasını alıp memleketin anasını ağlatıyorlar. siz hala doktor beni ellemesin diyin! temiz toplum için kirlenmek gerek ne yazık ki...
ama yine de yazıklar olsun be, allah bildiği gibi yapsın sizi. insanın iyi olma arzusunu yok ediyorsunuz be götoğlanları!
muhabbete yabancı kalan insan
genelde ailesinden uzakta, şehir dışında okuyan insanların bayramda seyranda eve geldiklerinde gelen misafirlerin ev ahalisi ile yaptıkları muhabbete uzaylı kalmaları sonucu edindikleri kimlik.
yok bilmemnenin torunu, yok bilmemnenin kızı gibi muhabbetlere aval aval bakarak zaman kaybeder bu kişiler. bu kişilerin yapacağı en akıllı hareket "ben bir su içeyim" ayağına yatıp ortadan kaybolmalarıdır, zaten yoklukları muhabbete olan katkılarının sıfır olması sebebiyle fark edilmeyecektir. ya da ortalığa hiç çıkmamak daha makuldur, ancak ısrarla sizi görmek isteyen misafirler yüzünden ortaya çıkmak mecburiyete binebilir. zaten paylaşacak bir şeyiniz olmayan insanlar ile sırf saygı göstermek amacıyla muhabbetiniz 5 saniye süren "okul nasıl gidiyor sen şimdi kaça gidiyorsun çalışıyor musun" cümlelerinden ibaret olacaktır. bu 5 saniye sona erdikten sonra yine "ben bir su içeyim" taktiği uygulanmalı, zaman kaybı minimuma indirilmelidir. (yine de sizi görmek istemeleri büyük bir inceliktir, ne kişiler vardır ki eşşek kadar olmuş olsa da evdeki çocukları adamdan saymazlar, zaten eşşek kadar olmuş adamlar bu kişilere ne kadar değer verilmesini gerektiğini bilir ve gerekenleri beyinlerinin bir köşesine koyarlar)
burada bahsedilen "zaman kaybı" misafirlerle zaman geçirmek değil, misafirlerin yanında mal mal oturup boş boş bakınma durmunu ifade etmektedir.
yok bilmemnenin torunu, yok bilmemnenin kızı gibi muhabbetlere aval aval bakarak zaman kaybeder bu kişiler. bu kişilerin yapacağı en akıllı hareket "ben bir su içeyim" ayağına yatıp ortadan kaybolmalarıdır, zaten yoklukları muhabbete olan katkılarının sıfır olması sebebiyle fark edilmeyecektir. ya da ortalığa hiç çıkmamak daha makuldur, ancak ısrarla sizi görmek isteyen misafirler yüzünden ortaya çıkmak mecburiyete binebilir. zaten paylaşacak bir şeyiniz olmayan insanlar ile sırf saygı göstermek amacıyla muhabbetiniz 5 saniye süren "okul nasıl gidiyor sen şimdi kaça gidiyorsun çalışıyor musun" cümlelerinden ibaret olacaktır. bu 5 saniye sona erdikten sonra yine "ben bir su içeyim" taktiği uygulanmalı, zaman kaybı minimuma indirilmelidir. (yine de sizi görmek istemeleri büyük bir inceliktir, ne kişiler vardır ki eşşek kadar olmuş olsa da evdeki çocukları adamdan saymazlar, zaten eşşek kadar olmuş adamlar bu kişilere ne kadar değer verilmesini gerektiğini bilir ve gerekenleri beyinlerinin bir köşesine koyarlar)
burada bahsedilen "zaman kaybı" misafirlerle zaman geçirmek değil, misafirlerin yanında mal mal oturup boş boş bakınma durmunu ifade etmektedir.
12 Ocak 2006
SENİ AŞKSIZ BIRAKMAM (süper bir TSM eseri)
Söz: Aşkın Tuna
Müzik: Zekai Tunca
Seninle tattım ben her mutluluğu
Bırakıp gidersen bil ki yaşayamam
Ömrümden canımdan ne istersen al
Gülü susuz seni aşksız bırakmam
Üşüdüm diyorsan güneş olurum
Yanarım sevginle ateş olurum
Dolarım havaya nefes olurum
Gülü susuz seni aşksız bırakmam
Gönlümdeki derdi siler atarım
Ümit pınarından coşar akarım
Kış göstermem sana ben hep baharım
Gülü susuz seni aşksız bırakmam
Müzik: Zekai Tunca
Seninle tattım ben her mutluluğu
Bırakıp gidersen bil ki yaşayamam
Ömrümden canımdan ne istersen al
Gülü susuz seni aşksız bırakmam
Üşüdüm diyorsan güneş olurum
Yanarım sevginle ateş olurum
Dolarım havaya nefes olurum
Gülü susuz seni aşksız bırakmam
Gönlümdeki derdi siler atarım
Ümit pınarından coşar akarım
Kış göstermem sana ben hep baharım
Gülü susuz seni aşksız bırakmam
9 Ocak 2006
changing lanes (2002)
bir kazanın ve o andaki davranışların iki adamın hayatlarının içine etmesini anlatan gayet güzel bir film.
--- spoiler ---
bence sonunda samuel jackson kendini assa idi ve ben affleck evrağı mahkemeye verip, "sokayım böyle hayata" diyip sekreter ile kaçsa idi çok daha gerçekçi bir bitiş sağlanabilirdi. filmin hakkı mutlu son değildi çünkü. ayrıca kayınpederin söyledikleri de köküne kadar doğruydu (malezyadaki fabrikalar, vergi indirimi bahsi; zarardan çok yarar mevzusu).
--- spoiler ---
--- spoiler ---
bence sonunda samuel jackson kendini assa idi ve ben affleck evrağı mahkemeye verip, "sokayım böyle hayata" diyip sekreter ile kaçsa idi çok daha gerçekçi bir bitiş sağlanabilirdi. filmin hakkı mutlu son değildi çünkü. ayrıca kayınpederin söyledikleri de köküne kadar doğruydu (malezyadaki fabrikalar, vergi indirimi bahsi; zarardan çok yarar mevzusu).
--- spoiler ---
8 Ocak 2006
Outbreak (1995)
potansiyel bir virüs tehditi senaryosunu heyecanlı bir şekilde anlatmayı başaran bilim-kurgu olarak görülse de bir aksiyon filmi olan sürükleyici film. ha harika, süper denilemez ama genel olarak başarılı bir yapım.
ariel şaron ve israil zihniyeti
tüm filistinlilerin ölmesini isteyen ve yahudilerin dünyaya hakim olması gerektiği fikrini savunup bu yolda çaba sarfeden birinin ölmesi yeterli değildir; ölmesi gereken tüm filistinlileri (veya başka bir topluluğu) öldürmek isteyip de kendi topluluğunu üstün gören zihniyettir.
bu zihniyeti kendilerine uygulayıp tüm yahudilerin israilde toplanmasını sağlayan nazi almanyasını ne kadar çabuk unuttular bu düşünceyi benimseyen yahudiler?
keşke tarih tekerrürden ibaret olmasa, keşke insanlar beraberce yaşamak zorunda olduklarını benimseyip insan gibi yaşamayı seçseler...
şu dünya tarihinde kan gözyaşı acı ve savaştan arınmak mümkün olsa, keşke...
yarın öbür gün bu yaptıklarını yine bir başka topluluk (örneğin masaya yumruğunu vurdu mu herkesin korktuğu bir ülke) kendilerine yapsa ne deme hakları olacak, nediyebileceklerini sanacaklar çok merak ediyorum?
bu zihniyeti kendilerine uygulayıp tüm yahudilerin israilde toplanmasını sağlayan nazi almanyasını ne kadar çabuk unuttular bu düşünceyi benimseyen yahudiler?
keşke tarih tekerrürden ibaret olmasa, keşke insanlar beraberce yaşamak zorunda olduklarını benimseyip insan gibi yaşamayı seçseler...
şu dünya tarihinde kan gözyaşı acı ve savaştan arınmak mümkün olsa, keşke...
yarın öbür gün bu yaptıklarını yine bir başka topluluk (örneğin masaya yumruğunu vurdu mu herkesin korktuğu bir ülke) kendilerine yapsa ne deme hakları olacak, nediyebileceklerini sanacaklar çok merak ediyorum?
3 Ocak 2006
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)