28 Aralık 2005

solo test (peg solitaire) çözümü

Burda

geliştirme ortamları ve fiyatları

Microsoft Visual Studio Professional 2005
kaynak
$799.00

Borland JBUILDER 2006
kaynak
Developer $499.00
Enterprise $3,500.00

Borland C++ Builder 6
kaynak
Professional $1,090.00
Enterprise $2,490.00

yuh be kardeşim! ne paralar dönüyor olmalı!

düzeltme: düşündüm de bir yazılım geliştirici çalıştırıp ona aylık yaklaşık 1000$ veren firmalar için bu meblağlar çok değil. yine de masrafları en aza indirmek isteyen kişiler bedava geliştirme ortamları kullanmayı seçeceklerdir (eclipse, netbeans vb.)

amiral battı ve scrabble

hem açık kaynak kodlu hem de bedavaya oyunlar, java ile yapılmış, multiplayer destekleri mevcut:

scrabble

battleshipgame

26 Aralık 2005

mehmet nuri çankaya hakkında

verdiği seminerlerde büyük bir zevkle ve şevkle hızlı bir şekilde anlatmak istediklerini anlatan, yaptığı işi gerçekten sevdiği gözlerinden okunan adam. microsoft'un en iyi yaptığı şeyi yani "pazarlama"yı süper yapan; bundan dolayı da türkiye'de microsoft ile alakalı herşeyde eli bacağı olabilecek kişi. tam istenen tipte bir pazarlamacı, normal bir şeyi bile dinleyenlere mükemmelmiş gibi göstermeye gayret ediyor.

ruj

kadınların dudaklarına sürerek derilerini kimyasal madde manyağı yaptıkları, bir de temizleme mendili ile çıkarırken dudaklarına gerçek rengini kaybettirerek, kendilerini bu şeytan icadını almaya mahkum ederek kozmetik firmalarını zengin ettikleri kimyasal.

"bir insan neden doğal güzelliğini bir boya ile gölgelemek ister ki?" -wonder woman, justice league, 2000küsür
"senin için demesi kolay hıh" -wonder woman'a cevaben, kıskanç ruj deneyici kadın

prolog

rekürsif mantık en zor anlanabilen yazılım mantığı olduğu için tamamen bu mantığa dayalı bu prolog adlı şeyi kavramak bir çin işkencesidir. yıllarca iteratif algoritmalar gerçekleyen bir insan evladının bu zımbırtıyı anlaması doğal olarak kastırır.

bununla yazılmış şeyler "bir program yazıldığından çok okunur" gerçeğine ters tepki yapar.

bunu anlatırlarken ilk örnek hep anne baba çocuk örneğidir.yani o onun annesi ise su bunun babasıdır, diğeri onun kardeşi olur falan filan. ailevi ilişkileri temsil etmek için birebir olmalı bu hede.

father(x,y) :- parent(x,y), male(x).
mother(x,y) :- parent(x,y), female(x).
parent(x,y) :- father(x,y).
parent(x,y) :- mother(x,y). *

gibi.

timer

saat dakika saniye göstermek isteyen kişilerce kullanılabilecek bir nesne. genelde milisaniye cinsinden bir interval alanı olur, buna 1000 yazarsanız enable özelliği true yapıldığından itibaren 1 saniyede bir methodunun içine yazdığınız şeyi yapar. bir tane kullanıp hesap kitap yapacağınıza saat dakika ve saniye için birer tane kullanın, hepsinin interval ını ne kadar zamanda bir yapması gerekiyorsa o kadar verin takılsınlar kafalarına göre. siz hesap kitap yapmayın mod kaç ise onun üzerinde 1er arttırma işlemi yapın. illa saat saniye dakika göstermek için kullanmanız gerekmez, belli süreler içerisinde bir şey yapmak isterseniz kullanabilirsiniz.

mesela her 10 ms de bir nükleer reaktörü kontrol etmek. mesela yani. veya her 3 ms de bir hack saldırısı var mı kontrol etmek için.

fifa 2006

adamlara ne kadar sert girerseniz girin hep avantaja bırakıyor hakem. ama 20 saniye sonra avantaj kaybolunca faul çalıyor ve sarı veya kırmızı kart gösteriyor. bu özelliği çok saçma olmuş, mesela ben karşılıklı oynarken baktım durduramıyorum dan diye indiriyorum adamları kırıyorum bacaklarını çünkü hakemin umrunda değil. yalnız bazen çok saçma oluyor 3e 1ken adam düşürürsem kırmızı verebilirken aynı şartlarda 1e 1 gole giden adamı düşürünce sadece sarı kart verebiliyor. hatta bazen kart bile vermiyor.

şimdi gelelim oynanabilirliğe, efendim pes varken hakkaten fifa çocuk oyunu gibi. ara paslar, ortalar, şutlar hiçbiri gerçekçi gelmedi bana. yapılabilecekler, girilebilecek pozisyonlar gerçekten kısıtlı. bir de adamın ayağındaki topu alabilmek ve ikili mücadelede forvet elemanını yakalamak makul zorlukta değil, işte bu yüzden adamları düşürmek daha kârlı.

25 Aralık 2005

ayakkabı boyamak

çok uzun süredir ayakkabı boyamıyordum. öyle böyle değil baya uzun süredir. boyadım ayakkabılarım süper oldu. biraz üşengeçlik biraz "nolcak beya"cılık yüzünden olduğundan eski görünen ayakkabılarla dolaşıyormuşum. süper oldular len. eheh.

bizim odanın bir penceresinin üst kısmı tam kapanmıyor şimdi de kar zamanı üfürüyor oda amma soğuk oluyor.

webservices okudum kısmen anladım. evet.

aşırı kişisel bir yazı oldu. neyse napalım kısmet böyleymiş. fc3ten selamlar...

22 Aralık 2005

taşkışla

itü maslak kampüsünün aksine gayet sıcak bir ortamın olduğu, atmosfer olarak apayrı bir yeri olan tarihi yer. (ıssız değil en azından) 216 nolu anfisi ritz-carlton, boğaziçi köprüsü, dolmabahçe sarayının yanındaki cami, maçka parkı, gümüşsuyu ve epey geniş bir boğaz manzarasına sahip, derslik demeye dilin varmadığı villa odası manzaralı bir mekandır. gerçi hiç boğaz manzaralı villa görmedim ya neyse.

21 Aralık 2005

sscanf

c'de işleri kolaylaştıran nadide bir fonksiyon. string scanf denilen bu meret bildiğimiz scanf i string için yapıyor. yani boşluklara kadar okuyup boşlukları sallamadan kelimeleri okumaya yarıyor. daha başka şeylere de yarıyor da bu çok pratik bir kullanım olabiliyor.

bir örnek üzerinde gösterirsek; diyelim "ben_bir_cumleyim" isimli karakter katarında (char* yani) "naber lem hey ulu kisi" yazıyor olsun. simdi bu cümle içerisindeki kelimeleri tek tek almak için şöyle pratik bir şey yapılabilir:

sscanf(ben_bir_cumleyim, "%s %s %s %s %s", &s1, &s2, &s3, &s4, &s5);

buradaki s1,..s5 lerin her biri artık cümle içindeki bir kelimeyi içermektedir. afiyet olsun.

19 Aralık 2005

tears of the sun (2003)

sanırım o doktor rolünü oynatmak için monica bellucci den daha uygunsuz biri bulunamazdı bu film için. o ne yapmacıklık, o ne rol yapmak öyle. konusunu felan geride bırakıp oyunculuklara baktığımızda hiç bir başarı görülemiyor, her oyuncu rolunde deli gibi sırıtıyor, hatta bazıları harbi harbi sırıtıyor şaka gibi. aksiyon filmi olarak tanıtılsa da yok öyle bişi. sonuç olarak başarılı sayamadım ben hiç bir yönden. özellikle rol olayında dalga geçiyorlar sandım o ne yapmacıklık öyle? neyse olan oldu artık. vasatın da altı bir yapım bence.

buna değil de, buna (bkz: hotel rwanda)

17 Aralık 2005

sunset boulevard (1950)

başroldeki adamın tip olarak tom hanks'a benzediği, norma desmond'ı oynayan aktrisin ise rol yapma olayında aştığı, genel olarak durağan temposu ile izlemesi zor; sürüklemeyen bir delirme hikayesi.

15 Aralık 2005

doom (2005)

doom 3 ün üzerine mi yapılmış bu film bir bilgim yok ama biz ufakken oynadığımız doom ve doom 2 değildi bu film. hiçbir şey beklemeden izledim, vasatın üzerine çıkmadı. pek bir özel olayı yok. izlemeye gerek yok.

12 Aralık 2005

cenap şahabettin

hayat ile ilgili şahane bir tespiti:
"hayat bir çok kişi için yiyip içip ölümü beklemektir."

"en çok gürültü boş tenekelerden çıkar." diyerek boş tenekeleri ayar manyağı yapmış kişi. ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

marifet sayılan bazı şeyler

bir çok gözleme göre değişik marifet çeşitleri, buyrunuz:

sigara içmek
içki içmek
çok fazla sevgili edinmek/değiştirmek
işten kaytarmak
derslerine çalışmamak
kavga etmek
küfür etmek
yalan söylemek
birilerini kandırıp dolandırmak
eşek şakası yapmak
çok fazla para harcamak
birileriyle alay etmek
birinin fikirlerine saygı duymayarak onu hor görmek
birilerinden kendini üstün görmek
ortalığı karıştırmak (provakasyon)

(burdaki garip olan olay bunların bir çok insan tarafından marifet sayılmasıdır) bir daha (bkz: marifet)

10 Aralık 2005

imdb.com film puan listem

http://www.imdb.com/mymovies/list?l=6311723 dan erişilebilir.

jigsaw puzzle (yapboz projesi)

java ile gerçeklenmiş açık kaynak kodlu bir yapboz projesi:

http://sourceforge.net/projects/jigsaw/

vcl60.bpl hatası

borland c++ builder da yazdığınız programın diğer bilgisayarlarda da çalışmasını istiyorsanız:

http://www.tek-tips.com/faqs.cfm?pid=101&fid=189

"1) project->options->linker->use dynamic rtl

2) project->options->packages->build with runtime packages

tikleri kaldırılmalıdır."

1 Aralık 2005

bridget jones's diary (2001)

kitabını bilemem ama filminde varlığı boyunca tek derdi 5-10 kilo fazlası ve kendisini aldatan gerizekalı erkek arkadaşı olan, hayatı boyunca hiç maddi sıkıntı çekmemiş, yani refah ülkelerinde yaşayıp da dünyanın geri kalanı hakkında hiç düşünmemiş; yaptığı saçma sapan işlerle normalde bilim adamlarının, gerçekten hakeden insanların hayallerinde göremeyeceği paraları alan dallama bir bayanın öyküsü vardı. hayatında tek sıkıntısı uçkuru olan bir kişinin esasında hiç kayda değmeyecek yaşamından bir kesit izlenmiş olunuyordu filmde.

"ülkelerince" 2. sınıf insan mualemesi gören 3. dünya ülkesi bireyi bir erkeğin gözünden bu film bu şekilde görülebilir.

allah akıl fikir versin... hepimize...