5 Şubat 2011

The Man from Nowhere (Ajeossi) (2010)

Uzun zamandır bu kadar karanlık ve sağlam bir film izlememiştim, çok doğru bir seçim yapmışım. Ekşi sözlükte film ile ilgili biraz Leon, biraz Taken, dövüş sahneleri için biraz Bourne demişler, çok doğru tespitler. Konusu hakkında bilgi vermek izlemeyenler için sıkıntı yaratabilir. Güney Kore sinemasının bu yapımının izlenmesini tavsiye ediyorum.

[spoiler]
Bir daha uyarıyorum, filmi konusunu bilmeden izlerseniz daha çok beğenme şansınız olabilir.
[spoiler]
Film, hamile eşinin ölümü ile kendini hayattan soyutlayan bir adamın komuşusu ufak kız ve annesinin "kötü" adamların eline düşmesi ve sırlarla dolu bu adamın küçük kızı kurtarmak için yaptıklarını anlatıyor. Anlatılanların hepsinin gerçekçiliği sorgulanmayacak kadar net. Hikaye ilerledikçe uyuşturucu baronları, organ çalan çetelerle karşılaşan adamın hayatı ile de bilgiler edinmeye başlıyoruz. İlk 25 dakika sıkıcı gelse de yavaş yavaş konu ilerliyor ve bazı sahneler yüksek bütçeli Hollywood filmlerini aratmıyor. Sonu bu kadar sert ve karanlık bir film için yeterli olmamış diye düşünüyorum, yine çoğunluk seyirciyi mutlu etme yoluna gidilmiş.

Filmden iki replik ile bitirelim:

- Siz yarın için yaşıyorsunuz, değil mi?
- Ne?
- Yarın için yaşayanın, bugün için yaşayan karşısında hiç şansı olmaz.
- Sen ne saçmalıyorsun be?
- Ben sadece bugün için yaşarım. Ve bu ne kadar korkunç bir şey...
...size göstereceğim.

//

- Kaç takma dişin var?
- Ne?
- Ben rehinciyim.
Altın dişleri alırım.
Altın diş harici...
...her şeyi yok edeceğim.

[/spoiler]
[/spoiler]

8.5/10

Hiç yorum yok: