20 Mart 2010

Avatar (2009)

Bu yapım için yapılan bazı yorumlar var. Örneğin: sinema yeniden tanımlandı, daha önce böyle bir şey görmediniz, çok orijinal, 11 senenin emeği vb. Bir kere 3d görüntülü sinema epeydir var, sadece uzun metraj bir film yapılmamıştı bildiğim kadarıyla, uzun metraj yapılabilmesi de sadece maddi imkanlara bakıyor. Sinemanın da bir iş sektörü yani para kazanmak için yapıldığını çoğunlukla göz ardı ediyoruz. Bunun nedeni de izlediğimiz yapımların sanatsal ve duygusal bir yönü olması. Kişiler farkında olarak veya olmayarak bir filme belki de olmaması gereken bir sahiplenme, değer verme duruşuna geçiyorlar. Avatar'ın konusuna, içeriğine hiç bakmaz ve bir "iş" olarak değerlendirirsek gerçekten 1 koyup 15 kazandırması ile bir başarı abidesi. Yani yapımcılar çok doğru bir yatırım ile paralarının fazlasını geri aldılar. İşin sanatsal yapısına bakarsak filmde yeni hiçbir şey yok. Daha önce bin kere yapılmış standart bir amerikan filmi ile baş başayız. Naviler Kızılderililer, filmdeki dünyalılar da amerikalılar. Bu ikiliyi inceleyen sayılamayacak kadar film vardır sanıyorum. Baş karakter de daha önce kim bilir kaç kere işlenmiş kötülük yapmak için görevlendirilip "düşman"ın aslında gerçek düşman olmadığını gören sonra vay efendim niye böyle diye değişime uğrayan bir kahraman(?). Avatar'ın diğer başarılı bir yönü de yaptığı reklam kampanyası. Bu da gerçekten başarılı bir şekilde harcanmış bir para, 1e 15 kazanmak için insanları yönlendiren en büyük etken. Yoksa kimse vay be acaba neymiş ben de bu deneyimi yaşayayım diye normalde 12 tl olan bir sinemaya 22 tl verip yapımcıları daha da zengin etmezdi.
Avatar = Yeni bir şey barındırmayıp da bir devrimmiş gibi sunulan başarılı bir yatırım aracı.

6 / 10

Hiç yorum yok: