kurumsal firmaların yazılım geliştirme ve teknik konulardaki sorunlarına genel bir bakış yazısı, süper tespitler içeriyor:
Top 10 reasons why corporate IT sucks
29 Aralık 2011
Ice Age: A Mammoth Christmas (2011)
Şirin ve eğlenceli kısa bir noel filmi (dizi bölümü gibi) olmuş. Konuyu da ice age evrenine güzel bir uyarlama olarak yapmışlar.
7 / 10
7 / 10
28 Aralık 2011
Why a career in computer programming sucks
Çok güzel noktalara değinen bir makale:
Why a career in computer programming sucks - burda
Why a career in computer programming sucks - burda
27 Aralık 2011
Legend of the void
level atlamalı, özellik açmalı, savaşları sıra tabanlı olan başarılı bir rpg flash oyunu. toplamda 12.1 mb boyutunda olup diablo gibi yaratık keser, eşya toplar, level atlar, öcü kesersiniz. kaydetme mekanizması ve export save game özelliği ile çok başarılı bir oyundur.
legend of the void linkinden oynayabilirsiniz.
legend of the void linkinden oynayabilirsiniz.
Le premier jour du reste de ta vie (2008) [The First Day of the Rest of Your Life]
Hayat ve aile üzerine içinizi ısıtacak çok güzel bir film. İzlemenizi tavsiye ederim.
8 / 10
8 / 10
26 Aralık 2011
Cowboys & Aliens (2011)
Konu farklıymış gibi görünse de işleniş, aksiyonlar, sahneler daha önce izlemediğiniz herhangi bir şey barındırmıyor. Kendini izletse de genel olarak geyik bir yapım olmuş. Biraz merak öğesi kullanarak sonuna kadar götürüp standart hollywood aksiyonları ile bitiyor.
6 / 10
6 / 10
21 Aralık 2011
Hıdır Kişisel Gelişiyor - Ahmet Şerif İzgören
Sonlarına kadar fazlasıyla geyik bir ortamda geçiyor. Bu iyi anlamda sayılamayabilecek kadar cıvık geldi bana. Sonlara doğru derdini ve uslübunu toparlayıp sunuyor. Aman kesinlikle tüm kitabı okuyun diyemem ancak baş karakterin sonlardaki muhabbetlerini okusanız yeterli ve yararlı olacaktır.
[spoiler]
Konuşmalardan bir kısmı: http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=%2316508785
[/spoiler]
[spoiler]
Konuşmalardan bir kısmı: http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=%2316508785
[/spoiler]
19 Aralık 2011
The Debt (2010)
Ajanlı gerilim filmleri içerisinde başarılı sayılabilecek bir yapım olmuş. Gerilimi hissettirmesi son derece başarılı iken İsrailli bir filmin yeniden çevrimi olduğunu öğrenince özgün olmadığı görüyorsunuz. Tamamen semitik yaklaşımda geçmesi de son derece sinir bozucu. Eksi yönlerine gözünüzü yumacaksanız şans verebilirsiniz.
6 / 10
6 / 10
The Guard (2011)
Sıradışı bir irlandalı taşra polisinin büyük bir uyuşturucu kaçakçılığı zamanında yaşadıklarını anlatan absürt ve küfürlü komedi. Bazı cümleler kopmanızı sağlıyor, bazı sahnelerde hüzünleniyorsunuz, bazı sahnelerde hafif sıkılıyorsunuz. Farklı absürt komedi izlemek isteyenler şans verebilir.
6.5 / 10
6.5 / 10
"The Wire (2002)" Sezon 5
Böylece bir yapımın daha sonuna geldik. Şimdiye kadar izlediğim en gerçekçi ve en sağlam şekilde "sistem"i anlatan dizidir. Bazı bölümler bunaltıcı derecede yavaş ilerlese de genele baktığımızda izlemeyenin çok başarılı bir yapımı kaçıracağını belirtmek gerekir. Her şeyin ne kadar da birbirine bağlı olduğunu, dünyanın ne kadar gri olduğunu, sistemin çarklarının farklı insanları aynı rollerde öğüttüğünü şahane bir şekilde anlatmışlar. Bazen çok yavaş ilerlemesine rağmen karakter çeşitliliği, derinliği ve konuşmalardaki ince ayrıntıları gördüğünüzde "vay be adamlar yapmış" diyeceksiniz. Her sezon farklı bir konuya odaklanarak gitmesi biraz konuyu dağıtıyor olsa noktalar birleşince her şey netleşiyor. Bence en iyi sezon 3. sezondu, ilk sezonun sonlarına kadar dayanırsanız ödülünüzü alıyorsunuz. Yine bence 5. sezon ve gazetecelik konusuna gerek yoktu, en kötü sezon oydu.
Sezon 5: 5 / 10
Tümü : 8 / 10
Sezon 5: 5 / 10
Tümü : 8 / 10
18 Aralık 2011
heavy rain tüm olası sonlar
16 Aralık 2011
shared information data model
sid olarak bilinen "ya bu telekom dünyasında kavramlar hep aynı ancak herkes kafasına göre isim veriyor, o zaman nabalım; biz buna bir standart getirelim böylece çindeki dayı ile danimarkadaki teyze türk mahmutla bir araya geldiğinde telekom hakkında konuşurken aynı kavramları konuştuğundan emin olsun" ana fikri ile çıkmış bir veri modeli.
bunu bilen kravatlı takım elbiseli (business casual da olur) artist abiler ablalar kelimeleri yuvarlayarak aggregate business entity, applied customer billing rate derler. acaba kendileri de aggregate nedir business nedir entity nedir düşünürler mi? bu tip jargonları bilerek artistlik seviyenizi ciddi miktarda yükseltmeniz mümkün. ha işi bilen bir amcaya denk gelirseniz sizi donunda sallandırıp bungee jumping yaptırır. bu nedenle adam olunuz, efendi olunuz.
bunun kankaları da vardır
(bkz: etom) [enhanced telecom operations map ]
(bkz: tam) [telecom application map]
http://en.wikipedia.org/wiki/Frameworx_Shared_Information/Data_Model
bunu bilen kravatlı takım elbiseli (business casual da olur) artist abiler ablalar kelimeleri yuvarlayarak aggregate business entity, applied customer billing rate derler. acaba kendileri de aggregate nedir business nedir entity nedir düşünürler mi? bu tip jargonları bilerek artistlik seviyenizi ciddi miktarda yükseltmeniz mümkün. ha işi bilen bir amcaya denk gelirseniz sizi donunda sallandırıp bungee jumping yaptırır. bu nedenle adam olunuz, efendi olunuz.
bunun kankaları da vardır
(bkz: etom) [enhanced telecom operations map ]
(bkz: tam) [telecom application map]
http://en.wikipedia.org/wiki/Frameworx_Shared_Information/Data_Model
13 Aralık 2011
Süpermen Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı - Ahmet Şerif İzgören
Yazarın diğer bir kitabı olan "Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır" ile karşılaştırdığımızda daha hafif ve yüzeysel bir eser olarak kalmış. Uslübü ile yine samimi bir sohbet havasında geçen kitapta kişisel değil toplumsal gelişmek için gereken çabalar anlatılırken, Türkiye'den hem doğru hem yanlış örneklerle ana fikir pekiştirilmiş. Hoş ve yararlı olmuş. Bazı konuları anlatırken kimseyi kırmamaya gayreti epey belli oluyor.
9 Aralık 2011
8 Aralık 2011
günün sözü
"When I was 5 years old, my mom told me that happiness was the key to life. When I went to school, they asked me what I wanted to be when I grew up. I wrote down “happy”. They told me I didn’t understand the assignment. I told them they didn’t understand life."
Türkçesi:
Beş yaşındayken annem bana mutluluğun hayatın en önemli noktası olduğunu söyledi. Okula gittim ve büyüyünce ne olacağımı soran bir ödev verdiler. "Mutlu olacağım" yazıp teslim ettim. Bana ödevi anlamadığımı söylediler. Ben de onlara siz de hayatı anlamıyorsunuz dedim.
Sözün birçok yerde John Lennon'a ait olduğunu söyleseler de çok inandırıcı bulmadım.
Türkçesi:
Beş yaşındayken annem bana mutluluğun hayatın en önemli noktası olduğunu söyledi. Okula gittim ve büyüyünce ne olacağımı soran bir ödev verdiler. "Mutlu olacağım" yazıp teslim ettim. Bana ödevi anlamadığımı söylediler. Ben de onlara siz de hayatı anlamıyorsunuz dedim.
Sözün birçok yerde John Lennon'a ait olduğunu söyleseler de çok inandırıcı bulmadım.
6 Aralık 2011
Ata Demirer Tek Kişilik Dev Kadro 2
Bazı kelimeleri kullanmasa seviye daha da yüksek olabilirmiş. Bazı yerlerde gülmekten bir hal oldum, gülmem bitsin diye bekleyip devam edebildim. Eğlenceli bir buçuk saati garantilediği kesin. Tavsiye edebilirim. (+16)
7.5 / 10
7.5 / 10
5 Aralık 2011
Jodaeiye Nader az Simin (2011) [A Separation]
Karakterlerin ikilemleri, bir yandan İran'daki hayata ufak bir göz gezdirme, daraltan atmosfer yerinde kullanılmış. Sinemayı sadece eğlenmek için kullanan kişilerin daralmasını sağlaması çok olası. Özellikle ilk 45 dakika damardan dram şeklinde olmuş. Herşeyi bir yana bıraktığımızda film gerçekten başarılı. Başarılı olması çok beğeneceğiniz anlamına gelmeyebilir, herkese göre değil.
7 / 10
7 / 10
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)