mehmet efendi flickr
çok süpermiş burası biliyorum çünkü teyzem yüklü bir çek aldı onbinmilyar $
28 Haziran 2006
23 Haziran 2006
16 Haziran 2006
öğrenci yurdu hakkında
ailesinin kıymetini bilmeyen, ebeveynlerine sürekli bağırıp çağıran memnuniyetsiz lavuk evlatların gönderilerek dünyanın kaç bucak olduğununun görmelerini sağlanması için acayip yararlı olabilecek yer. annesinin yemeklerine, ev ortamının nezihliğine, ekmek elden su gölden yaşama alışmış bünyelerin çok zor kaldıracağı yer. envai çeşit insanın birlikte yaşamaya gayret ettiği yerleşke. tikiden zor geçinenine, alkolikten dindarına her çeşit insanın adresi olabilecek yegane yerlerden biri.
ayrıca (bkz: askerlik)
yurtta kaldıkça üç adet özelliğiniz illa ki körelir.
1- koku alma duyusu. genellikle ilk ortadan kalkacak özelliğiniz bu olacaktır. kız yurtlarını bilmem ama erkek yurtları kokar. dışardan gelen istisnasız herkesin ilk yaptığı iş kapı pencere açtırtmaktır. hatta siz de uzun süre sonra dışardan geldiğinizde bu ne lan amma havasız diyebilirsiniz ama bir yerden sonra burnunuz "sokarım böyle aşkın ızdırabına" diyerek koku alma işinden istifa eder. zaten doğal olan budur çünkü tek başına başından kalkamayacağı işlere karşı burnun kendini koruma mekanizmasıdır bu. daha sonra düzelir mi izleyip göreceğiz.
2- işitme duyusu. bu tam olarak yok olmamakla beraber illa ki azalır. çünkü yurtlarda gürültü olur, hem de çok. gürültü olmayan yurt görmedim ben. gerek "mohohaha nası soktuk size maçta" veya "dındındın dikş dikş piaa" şeklinde ses dalgaları kulağınızla oh bebek kıvamında münasebet kurar, e kulak da napsın işitme kapasitesini azaltıyor mu napıyor bir yerden sonra milletin size dediği bir şeyi bile dinlemeyebiliyorsunuz, duymuyorsunuz şartlı refleks gibi bir şey bu.
3- tat alma duyusu. hayır eskiden be de yine de tam olarak yoktu ama azaldı be. çünkü çok süper bir yemekhaneniz veya yakında ucuza deliler gibi doyabileceğiniz bir lokanta veya sizi doyurmaktan mest olan süper bir yakınınız/tanıdığınız yoksa yurtlar ekmek sarelle/yağ vb. veya ekmek arası makarna* vb. şeylerle karnınızı tok tutmaya çalışırsınız. bazen yemekhaneden ekmek almayı unutan biri gecenin bir yarısı tüm yurdu dolaşarak "acıktım ağbii nolur ekmek ekmek" diye dolanabilir onu doyurunuz ama gece gürültü yapacaksa da dövünüz hatta beni de çağırın ben de yardım ederim dövmeye çünkü gece gürültü yapan adam dövün beni diyen bir mazoşisttir.
ayrıca ruh sağlığına bazı ters etkileri de vardır ama anlatmayayım herkes biliyordur, di mi mahmut abi? evet.
iyi/kafa arkadaşlarla da çok güzel olabiliyor, tam tersi durumda ise cehennemden bir çukur gibi geliyor.
evdeki huzur, zenginlik budur!
ayrıca (bkz: askerlik)
yurtta kaldıkça üç adet özelliğiniz illa ki körelir.
1- koku alma duyusu. genellikle ilk ortadan kalkacak özelliğiniz bu olacaktır. kız yurtlarını bilmem ama erkek yurtları kokar. dışardan gelen istisnasız herkesin ilk yaptığı iş kapı pencere açtırtmaktır. hatta siz de uzun süre sonra dışardan geldiğinizde bu ne lan amma havasız diyebilirsiniz ama bir yerden sonra burnunuz "sokarım böyle aşkın ızdırabına" diyerek koku alma işinden istifa eder. zaten doğal olan budur çünkü tek başına başından kalkamayacağı işlere karşı burnun kendini koruma mekanizmasıdır bu. daha sonra düzelir mi izleyip göreceğiz.
2- işitme duyusu. bu tam olarak yok olmamakla beraber illa ki azalır. çünkü yurtlarda gürültü olur, hem de çok. gürültü olmayan yurt görmedim ben. gerek "mohohaha nası soktuk size maçta" veya "dındındın dikş dikş piaa" şeklinde ses dalgaları kulağınızla oh bebek kıvamında münasebet kurar, e kulak da napsın işitme kapasitesini azaltıyor mu napıyor bir yerden sonra milletin size dediği bir şeyi bile dinlemeyebiliyorsunuz, duymuyorsunuz şartlı refleks gibi bir şey bu.
3- tat alma duyusu. hayır eskiden be de yine de tam olarak yoktu ama azaldı be. çünkü çok süper bir yemekhaneniz veya yakında ucuza deliler gibi doyabileceğiniz bir lokanta veya sizi doyurmaktan mest olan süper bir yakınınız/tanıdığınız yoksa yurtlar ekmek sarelle/yağ vb. veya ekmek arası makarna* vb. şeylerle karnınızı tok tutmaya çalışırsınız. bazen yemekhaneden ekmek almayı unutan biri gecenin bir yarısı tüm yurdu dolaşarak "acıktım ağbii nolur ekmek ekmek" diye dolanabilir onu doyurunuz ama gece gürültü yapacaksa da dövünüz hatta beni de çağırın ben de yardım ederim dövmeye çünkü gece gürültü yapan adam dövün beni diyen bir mazoşisttir.
ayrıca ruh sağlığına bazı ters etkileri de vardır ama anlatmayayım herkes biliyordur, di mi mahmut abi? evet.
iyi/kafa arkadaşlarla da çok güzel olabiliyor, tam tersi durumda ise cehennemden bir çukur gibi geliyor.
evdeki huzur, zenginlik budur!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)