29 Nisan 2006
28 Nisan 2006
24 Nisan 2006
23 Nisan 2006
21 Nisan 2006
20 Nisan 2006
16 Nisan 2006
call of duty 2 hakkında
1. oyundan pek bir farkı olmayan yine vasili aşağı vasili yukarı şeklinde sıradan, artık yenilenmesi gereken atmosferi ile yaşasın müttefikler, kovdular faşistleri ana temalı oyundur kendisi.
şimdi gerçekçilik namına "vuruldun mu sığınacak yer bul yiğidim" özelliği eklenmiş belli. yalnız sayın activision yetkilileri madem gerçekçiliği çok seviyorsunuz sizlere bir kaç önerim olacak:
-"vuruldun mu sığınacak yer bul yiğidim" özelliğini anladık da, 5 saniye dinlenip de sonra birden büyü yapılmış orc gibi ayağa kalkıp kaldığın yerden devam etme nedir ha güzelim? olmadı ki bebek. gerçekte nolur, bir olur iki olur üçüncü kurşunda hakkın rahmetine kavuşursun. ki bu bir oyun, zevk alamadıktan sonra isterse sonsuz gerçekçilikte olsun. hem bir kere gerçekte savaş korkunç kötü iğrenç bok gibi bir şey.
-sevgili oyunun yapımcıları mektubuma sert bir dille başladıysam kusra kalmayın: bir zamanlar `soldier of fortune` adlı bir oyun vardı duymuşsunuzdur belki, 2000 yılında. hah işte o oyunda gerçekçilik bir oyuna nasıl entegre edilir göstermişlerdir biliyor musun? birinin neresine ateş edersen orasının delinmesi, kopması, dağılması, ordan etrafa kan yayılması ile sonuçlanması gerekir. zerre kan sıçramadan hele hele her tarafın beyaz olduğu bir ortamda vurulan adamın şeker veya un çuvalı gibi yere yığılıp sonra yok olmasının (tuz sanki eriyor) neresi gerçekçilik ha söyler misin? ha diyorsan oyunu alabilme yaşını aşağıya çekmek istiyoruz böylece daha çok satacağız ondan dolayı olmaz öyle, tamam. ama o zaman gerçekçiliği ortaya sürme.
-ayrıca oyunda yalandan bir kan efekti var. adamı vurunca etrafa pamuk helva tanecikleri gibi kırmızı bir duman çıkıyor, sonra yok oluyor. diyorum yerler bembeyaz nasıl oluyor da yeni silinmiş beyaz masa gibi hala parlıyor yerler? yapacaksanız düzgün bir kan efekti yapsaydınız, yalandan oldu mu daha bir itici oluyor. mesela `mohaa`'da yoktu ama lazım da değildi.
-yine her zamanki gibi ezik elemanı oynuyoruz. nedense stajyer gibi her işe bizi koşturuyorlar; hayır gerçekte rambo gibi etrafta dolanamazsın.
-işte gelelim en büyük gerçekçilik hatasına! sayın yetkili kişi arz ediyorum rusları ingilizce konuşturmayın. Allah aşkına nolur, bir rus günlük tutarken neden ingilizce yazsın? veya bütün bir bölük neden arasında ingilizce konuşsun? adı üzerinde rus bunlar, madar raşya diyorlar. hayır kimse anlamayacak geyiği de çok kolay çözülür altyazı ile, zaten böyle bir teknoloji kullanılmış. ki almanlar neden almanca konuşuyorlar o zaman? noldu gerçekçilik, bok oldu.
-bir diğer olması gereken özellik de `saving private ryan` izlemiş kişilerin de öngöreceği, etrafta olması gereken cesetler, kanlar, orası burası kopunca çığlık atan askerler. hayır bunlar yeni şeyler değil, gerçekçilik istiyorsanız bunları da koymalısınız. mesela önümdeki adamın 5cm yakınında el bombası patlıyor adam nasıl tek parça kalır? kalmak ne kelime sanki halay çekercesine bir hoplayıp şeker çuvalı gibi düşüyor. yok istemiyorum abi diyorsanız siz bilirsiniz.
-ayrıca atmosfer namına sadece kill these fascists veya kommunisten gibi son derece sığ bağırışmalar var. hayır birader sen fascist diye bağırmasan da ben görüyorum, herif makinalı ile üzerime kurşun yağdırıyor allah'a çok şükür görüyor ve duyuyorum. fascistmiş kommunistenmiş peah.
bir kaç da güzel özellikten bahsetmek gerekirse:
-ingiliz görevlerinde kuyruğuna basılmış kedi gibi devamlı bağıran takım liderimiz ve saz arkadaşları sayesinde biraz olsun moda girebiliyoruz, heyecan katılabilmiş bir nebze olsun.
-ayrıca ortamın savaş meydanı olduğu ufak tefek güzel ayrıntılarla zenginleştirilmiş.
tüm bu gerçekçilik muhabbeti "vuruldun mu sığınacak yer bul yiğidim" özelliği dolayısıyla ortaya çıkmıştır. önemli olan bir oyunun ne kadar gerçekçi olduğu değil ne kadar eğlendirdiğidir. `counter strike` en çok oynanan oyunlar arasında ama gerçekçi olduğu söylenebilir mi? mesela bana göre `pes5` de gereğinden fazla gerçekçi ve zor olmuştur, zevkli değildir. `pes4` öyle mi ya?
bir mektubun daha sonuna gelirken küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öper; kahraman müttefik muhabetinin baydığını belirtmek isterim. arz ederim hatta. etmiyorum vazgeçtim.
şimdi gerçekçilik namına "vuruldun mu sığınacak yer bul yiğidim" özelliği eklenmiş belli. yalnız sayın activision yetkilileri madem gerçekçiliği çok seviyorsunuz sizlere bir kaç önerim olacak:
-"vuruldun mu sığınacak yer bul yiğidim" özelliğini anladık da, 5 saniye dinlenip de sonra birden büyü yapılmış orc gibi ayağa kalkıp kaldığın yerden devam etme nedir ha güzelim? olmadı ki bebek. gerçekte nolur, bir olur iki olur üçüncü kurşunda hakkın rahmetine kavuşursun. ki bu bir oyun, zevk alamadıktan sonra isterse sonsuz gerçekçilikte olsun. hem bir kere gerçekte savaş korkunç kötü iğrenç bok gibi bir şey.
-sevgili oyunun yapımcıları mektubuma sert bir dille başladıysam kusra kalmayın: bir zamanlar `soldier of fortune` adlı bir oyun vardı duymuşsunuzdur belki, 2000 yılında. hah işte o oyunda gerçekçilik bir oyuna nasıl entegre edilir göstermişlerdir biliyor musun? birinin neresine ateş edersen orasının delinmesi, kopması, dağılması, ordan etrafa kan yayılması ile sonuçlanması gerekir. zerre kan sıçramadan hele hele her tarafın beyaz olduğu bir ortamda vurulan adamın şeker veya un çuvalı gibi yere yığılıp sonra yok olmasının (tuz sanki eriyor) neresi gerçekçilik ha söyler misin? ha diyorsan oyunu alabilme yaşını aşağıya çekmek istiyoruz böylece daha çok satacağız ondan dolayı olmaz öyle, tamam. ama o zaman gerçekçiliği ortaya sürme.
-ayrıca oyunda yalandan bir kan efekti var. adamı vurunca etrafa pamuk helva tanecikleri gibi kırmızı bir duman çıkıyor, sonra yok oluyor. diyorum yerler bembeyaz nasıl oluyor da yeni silinmiş beyaz masa gibi hala parlıyor yerler? yapacaksanız düzgün bir kan efekti yapsaydınız, yalandan oldu mu daha bir itici oluyor. mesela `mohaa`'da yoktu ama lazım da değildi.
-yine her zamanki gibi ezik elemanı oynuyoruz. nedense stajyer gibi her işe bizi koşturuyorlar; hayır gerçekte rambo gibi etrafta dolanamazsın.
-işte gelelim en büyük gerçekçilik hatasına! sayın yetkili kişi arz ediyorum rusları ingilizce konuşturmayın. Allah aşkına nolur, bir rus günlük tutarken neden ingilizce yazsın? veya bütün bir bölük neden arasında ingilizce konuşsun? adı üzerinde rus bunlar, madar raşya diyorlar. hayır kimse anlamayacak geyiği de çok kolay çözülür altyazı ile, zaten böyle bir teknoloji kullanılmış. ki almanlar neden almanca konuşuyorlar o zaman? noldu gerçekçilik, bok oldu.
-bir diğer olması gereken özellik de `saving private ryan` izlemiş kişilerin de öngöreceği, etrafta olması gereken cesetler, kanlar, orası burası kopunca çığlık atan askerler. hayır bunlar yeni şeyler değil, gerçekçilik istiyorsanız bunları da koymalısınız. mesela önümdeki adamın 5cm yakınında el bombası patlıyor adam nasıl tek parça kalır? kalmak ne kelime sanki halay çekercesine bir hoplayıp şeker çuvalı gibi düşüyor. yok istemiyorum abi diyorsanız siz bilirsiniz.
-ayrıca atmosfer namına sadece kill these fascists veya kommunisten gibi son derece sığ bağırışmalar var. hayır birader sen fascist diye bağırmasan da ben görüyorum, herif makinalı ile üzerime kurşun yağdırıyor allah'a çok şükür görüyor ve duyuyorum. fascistmiş kommunistenmiş peah.
bir kaç da güzel özellikten bahsetmek gerekirse:
-ingiliz görevlerinde kuyruğuna basılmış kedi gibi devamlı bağıran takım liderimiz ve saz arkadaşları sayesinde biraz olsun moda girebiliyoruz, heyecan katılabilmiş bir nebze olsun.
-ayrıca ortamın savaş meydanı olduğu ufak tefek güzel ayrıntılarla zenginleştirilmiş.
tüm bu gerçekçilik muhabbeti "vuruldun mu sığınacak yer bul yiğidim" özelliği dolayısıyla ortaya çıkmıştır. önemli olan bir oyunun ne kadar gerçekçi olduğu değil ne kadar eğlendirdiğidir. `counter strike` en çok oynanan oyunlar arasında ama gerçekçi olduğu söylenebilir mi? mesela bana göre `pes5` de gereğinden fazla gerçekçi ve zor olmuştur, zevkli değildir. `pes4` öyle mi ya?
bir mektubun daha sonuna gelirken küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öper; kahraman müttefik muhabetinin baydığını belirtmek isterim. arz ederim hatta. etmiyorum vazgeçtim.
11 Nisan 2006
9 Nisan 2006
iki uyuz hata ve çözümü
netbeans ı kurmak istediğinizde wizard bilmemne.inf dosyasını açamadı gibi bir hata veriyorsa bölge ve dil seçenek ayarlarınızı ABD yapınca kurabilirsiniz. aynı şekilde eclipse de j2me ayarları yaparken "premature end of file" hatası alıyorsanız bunun çözümü de bölge ve dil seçenek ayarlarınızı ABD yapınca geçiyor.
netbeans ı çalıştırmak için devamlı bölge ve dil seçenek ayarlarınızlarla oynamak istemiyorsanız:
C:\Program Files\netbeans-4.1\etc altında netbeans.conf (sizde kurulu netbeans'in altında tabi) dosyasını notepad ile açın. netbeans_default_options=". . . " bulunduğu satırın sonuna --locale tr_TR ekleyin.
kaynak: bu
netbeans ı çalıştırmak için devamlı bölge ve dil seçenek ayarlarınızlarla oynamak istemiyorsanız:
C:\Program Files\netbeans-4.1\etc altında netbeans.conf (sizde kurulu netbeans'in altında tabi) dosyasını notepad ile açın. netbeans_default_options=". . . " bulunduğu satırın sonuna --locale tr_TR ekleyin.
kaynak: bu
1001 Çocuk 1001 Dilek
1001 Çocuk 1001 Dilek '06 Başladı
Onlar bir dilek tuttu. Hayalini kurup mutlu oldukları bir dilek. Yoksullukları yüzünden hiç gerçekleşmeyeceklerini sandıkları...
Deniz Feneri çocukların dileklerini gerçekleştirmeyi amaçlayan 1001 Çocuk 1001 Dilek Projesini dördüncü kez hayata geçiriyor.
Dilekleri gerçeğe dönüştürecek iyi yürekli insanlar aranıyor.
Proje mayıs sonunda sona erecek...
Daha çok çocuğun mutlu olması, hayallerine kavuşması için gelin elele verelim...
http://www.1001dilek.com/default.aspx
Onlar bir dilek tuttu. Hayalini kurup mutlu oldukları bir dilek. Yoksullukları yüzünden hiç gerçekleşmeyeceklerini sandıkları...
Deniz Feneri çocukların dileklerini gerçekleştirmeyi amaçlayan 1001 Çocuk 1001 Dilek Projesini dördüncü kez hayata geçiriyor.
Dilekleri gerçeğe dönüştürecek iyi yürekli insanlar aranıyor.
Proje mayıs sonunda sona erecek...
Daha çok çocuğun mutlu olması, hayallerine kavuşması için gelin elele verelim...
http://www.1001dilek.com/default.aspx
8 Nisan 2006
"Unable to connect remote server" hatası
web servislerde "Unable to connect remote server" hatasını çözmek için makinanızın gerçek ipsini yazmalısınız.
myWs.url = http://82.56.35.47/ws/hede.asmx gibi
kaynak
myWs.url = http://82.56.35.47/ws/hede.asmx gibi
kaynak
7 Nisan 2006
device emulator manager ve emulatöre internet bağlantısı sağlayabilmek
diyelim ki bir web servise bağlacanaksınız ve paranız yok, pda nız hiç yok o zaman emulatör ile çalışacaksınız, e web servise emulatör nerden bağlancak? havadan mı? yokölebişi. bu yüzden net bağlantısı sağlamanız lazım emulatöre. device emulatöre internet/lan bağlantısı sağlamak için yapılması gerekenler: burda yalnız burda son derece fazla laf salatası yapmış; özeti şudur ki activesync 4.1 ve device emulator manager ile emulatorü sanki gerçek bir pda imiş gibi cradle ile bağlı göstermeliyiz. yalnız inanılmaz bir olay var; device emulator manager denilen şeytan icadı meret visual studio 2005 tools dan erişilebilir diyor her yer; benim gibi bulamayıp delirmeyin diye nerde olduğunu söyleyeyim:
C:\Program Files\Microsoft Device Emulator\1.0\dvcemumanager.exe
kendisi efendim. tools da görebiliyorsanız ne ala kullanın ama gerçekte böyle işte. ah ah yazar olacak adamdım ben :p
aha bu da daha profesyonel bir yazı: pocket pc internet
C:\Program Files\Microsoft Device Emulator\1.0\dvcemumanager.exe
kendisi efendim. tools da görebiliyorsanız ne ala kullanın ama gerçekte böyle işte. ah ah yazar olacak adamdım ben :p
aha bu da daha profesyonel bir yazı: pocket pc internet
6 Nisan 2006
beep
akciğerden çıkan aha ha-ha kısımları dikkat çeken, çekirge ve titreşimli telefon yutmuş gibi ordan oraya titreyip dans ederek giden çok insanları ve artiz ağır abi rolündeki zenci arkadaşın cüneyt arkın bakışını gösteren son derece manalı bir klibe sahip pussycat dolls şarkısı. eğlenmek için yapılmış olmalı.
playboy the mansion oyunu hakkında
son derece hafif* sims parça kopyası. özellikle sims 2 oynamış ve detaylarını görmüş olanlar için kötü grafikli dandik sıkıcı oyun. playboy un sahibinin kendini oyun sektöründe tatmini olsa gerek.
-madem çok param var o zaman daha önce yapılmış bir şeyin ufak bir kısmını hafif taklit edeyim, kendi hayatımı koyayım; benim yerimde olmak isteyen hevesli gençler hem bu oyunu alsınlar parama para katsınlar hem de bakın ne kadar güzel yaşıyorum süperim kıskanın diyerek kendimi tatmin edeyim.
-aferin sayın hugh hefner, dana gibi yaşlısınız ama sizi 20lik delikanlı yapalım oyunda, gerçekçiliğin içine edelim.
-eheh ne kadar da süperim gelin bakayım playmateler banyoya gidelim yalayın beni. ayrıca gençlere notum: para herşeyi satın alır, çok da mutlu eder.
-yalan.
-madem çok param var o zaman daha önce yapılmış bir şeyin ufak bir kısmını hafif taklit edeyim, kendi hayatımı koyayım; benim yerimde olmak isteyen hevesli gençler hem bu oyunu alsınlar parama para katsınlar hem de bakın ne kadar güzel yaşıyorum süperim kıskanın diyerek kendimi tatmin edeyim.
-aferin sayın hugh hefner, dana gibi yaşlısınız ama sizi 20lik delikanlı yapalım oyunda, gerçekçiliğin içine edelim.
-eheh ne kadar da süperim gelin bakayım playmateler banyoya gidelim yalayın beni. ayrıca gençlere notum: para herşeyi satın alır, çok da mutlu eder.
-yalan.
the corrs - runaway
şarkısı ne kadar güzelse klibi de o derece dandik olan the corrs parçası. klibinde tüm grup elemanları birbirinden ayrı ve asenkron olarak ağızlarını oynatıp kendilerinden geçerek n. sınıf dandik pop şarkıcıları gibi kendilerini madara ediyorlar. bir de andrea corr arada ordan oraya koşuyor, üzülmüş gibi yapıp ağaçlara yaslanıyor şarkıyla alakalı olsun diye.
pocket pc emulatorunde deploy deyince...
çıkmayan programı ctrl+f5 veya start without debugging ile çalıştırmayı deneyin. olmazsa bilen birine sorun.
bağlantı cümlecikleri sitesi
bağlantı cümleciklerini mi unuttunuz? kolayı var: connectionstrings.com :p reklamcı mıyım len ben niye böyle yazıyorum ki :) değilim ben reklamcı. neyse çok uzattım.
5 Nisan 2006
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)